4.bölüm "Çok teşekkür ederim."

48.6K 1.9K 1.8K
                                    

Ve bir silah patladı! taş gibi yerimde kesildim...

🔗

Aracın içinden çıkmaya korkuyordum. Etrafa kısa bir bakış atıp, karşıda iki tane arka arkaya park edilmiş siyah arabaları gördüm. Aracın içinden çıksam da çıkmasamda her türlü yakalanacaktım. Elimdeki telefonu çantama atıp, aracın ön kısmında asılı olan lazer ışıklı küçük anahtarlığımı çıkartıp çantanın fermuar başlığına taktım. Babamın bana küçükken almış olduğu ilk hediyesiydi ve halen saklıyordum.

Aracın kapısını sessizce açıp içinden çıktım, kapısını yavaşça örtüp mümkün olduğunca ses çıkarmayacak şekilde yürümeye başladım. Karşıdan bir kişinin sırtı dönük bir şekilde ağaçların olduğu yere doğru yürüdüğünü gördüm.Yakalanmam an meselesiydi. Ses çıkarmadan hızlı bir şekilde ağaçların olduğu tarafa yürümeye başladığımda, elim ayağım titriyor, kalbim dışına çıkacakmış gibi atıp duruyordu.

Kalın ağaç gövdesini bulmaya çalıştım, ama az ilerde birinin boğuşma sesini duydum. Evet bu bir bayanın sesiydi. Kahretsin tecavüz edeceklerdi. Yerdeki çalılıklara dikkat ederek, elimden geldiğince ses çıkarmadan yürümeye başladığımda, sesin geldiği yöne biraz daha yaklaştım sonra bir ağacın gövdesine gizlenerek, yerde yatan kadına baktım.

İki ellerini de başının üstünde birleştirilip, bileklerinden bağlanmış halde çırpınıyordu. Bağırmasın diye ağzı sıkıca bağlanmıştı, kızaran gözleri korkuyla bakan kızın saçları uzun olmalı ki yere örtü gibi serilmişti. Sırtı dönük olan adam henüz soyunmamıştı, elleri kadının düğmelerine gittiği gibi parçalarcasına çıkarmaya başladı.Yeni başladığı kesindi.

"Seni öyle bir sikeceğim ki yer sallanacak, inlemerini kocan duyacak burdan."dedi boğuk çıkan sesiyle. Kızarmış gözlerle yapma dercesine başını iki yana sallayıp durdu kız.

Ayın aydınlattığı ormanda, kadının üzerinde mavi odun gömleği, altında siyah dar paça pantolonu vardı. Etrafa baktığımda ilerde adamların sırtı dönük bir şekilde beklediklerini gördüm. Sanırım bu hayvanı bekliyorlardı..

Ne yapacağımı bilemez halde öylece bekliyordum. Aklım beynimi terk etmiş gibiydi adeta...

Tabi ya!
"Ayşe Allah aşkına bu ETER'i sapıkla karşılaşınca nasıl kullanacağım, kızım sen ne tür manyaksın."
"Valla onu bunu bilmem Yasemin her ihtimale karşı bulunsun, ayrıca biber gazı çantanda duruyor değil mi"
Titreyen ellerimle çantamın fermuarını açarak içinden ETER ilacını çıkarttım, sapıkla karşılaşma ihtimaline karşı yanımda sürekli bulundurduğum bir önlemdi. İyi,güzel, hoş da neyin içine döküp bayıltacaktım ki, kahretsin, elbiseyi de yırtamazdım zira sesi çıkardı.
Düşün!
Düşün!
Düşün!
Şalımı başımdan çıkartarak bacak arama alıp birleştirdim, sonra boneyi çıkardım.Tekrar şalımı başıma sıkıca doladıktan sonra, bonenin içine ETER i döktüm neredeyse şişeyi boşaltmıştım. Adam bir elini kızın yırtılan gömleği iterek, göğüslerini avuçlamaya başlayınca öyle hırıltılı sesler çıkartıyordu ki midemi bulandırdı, resmen evlilikten soğudum.

Etrafıma göz atıp, yavaşça yürüyerek adamın arkasına geçtim. Acaba nasıl bayıltsam diye düşünüyorum. Adam kızın bacaklarını ikiye ayırıp, üzerine upuzun yatmasıyla, boynunu öpmeye başladığın an bu fırsatı kaçırmadan, ayağımın birini adamın beline değdirmeden yan tarafa bastım.
Kendini öyle kaptırmış ki benim geldiğimi bile fark etmedi. Elimin birini adamın boynunun altından geçirip diğer elimle bonemi burnuna var gücümle bastırdım. Sırt kısmına oturduğumda çırpınmaya başladı, elleriyle elimi çekmeye başladı, çok güçlüydü.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin