74.bölüm "Hesap"

17.9K 940 748
                                    

Ryan, Gurur'la tekrar karşılaşmadan hemen gidelim. Lavabonun orda-." diyecektim ki, sözümü kesen Gurur'un aynadaki görüntüsü olmuştu. Her ne kadar düğünde yüz yüze gelmemeye çalışsam da düğün bitene kadar gözü hep üzerimdeydi.

"Ne o kaçıyor musun bebeğim?" derken sesi oldukça sert çıkmıştı. Muazzam görüntüsüyle, siyah takımın içinde bu gece aklımı başımdan alsa da, şuan duruşuyla tüm vücudumu titretmişti.

Yavaşlıkla ona doğru döndüğümde ellerini cebine sokmuş halde başını hafif yana eğerek karşımda dikiliyordu. Yanakları içe gömülmüştü. Bu gece onu biraz kızdırmış olabilirim.
Hayır fazlasıyla kızdırdım!

Ellerini cebinden çıkartıp telefonuyla birini arayarak kulağına götürdü.

"Ryan piçini dediğim yere götürün!"

"Gu..Gurur." diye fısıldadım.   

"Evet benim." deyip bana doğru ağır adımlarla geldi. Ne çabuk peşimden gelmişti. O kadar da arkama baka baka gelmiştim.

"Ryan ve kız arkadaşı nerde?" diye sorarken sesim içime kaçmıştı resmen.

"Siktirme Ryan'ı." deyip bana doğru adımladıkça geri geri gitmeye başladım. Sırtım soğuk fayansa değince mesafeyi kapatıp üzerime doğru eğildi.
"Şimdi," deyip çenemi tutarak yukarıya doğru kaldırdı.
"Benimle geliyorsun." dedi fısıltıyla.

"Gelmiyorum. Nerde Ryan?" diye tekrar sordum. Elini çenemden çekip kolumdan tuttu.  Telefonumu düşürmemek için avucumun içinde sıkıca tuttum.

"Yürü." dedi sinirle.

"Gelmiy-." diyeceğim sırada bana öyle bir baktı ki, bakışıyla susturdu beni. Kalbim korkudan mı yoksa heyecandan mı atmaya başladı bilmiyorum.
"Bırak Gurur!" diye bağırdığım zaman kolumu bırakıp beni sertçe duvara bastırdı.

"Hesap vereceksin!" dedi. Dudağımın üzerine doğru. Sesi boğuk ve değişik çıkmıştı.

"Neyin hesabını vereceğim sana." dedim.

"Beni bırakıp gitmenin." deyip geriye doğru çekilerek elimi tutup çekiştirmeye başladı.
"Ryan denen piçinde hesabını vereceksin." deyip bir yandan da beni zorla götürmeye çalıştı. Lavabodan çıkıp uzun koridoru geçerek beni çıkışa kadar zorlayarak getirdi.

Serenay'ın düğününde beni böyle zorla götürmüştü.

Ceketinin cebinden arabanın anahtarını çıkartıp ilerde gördüğüm siyah Audi arabasını açtı.

"Beni bırak." diye bağırdım. Etraftaki birkaç kişi bize baksalarda aldırış etmedi. Arabayı açıp beni bindirdikten sonra arabayı kilitledi. Camdan onu izlediğimde telefonunu çıkartıp birilerini aradığını gördüm.

Kısa konuşmanın ardından telefonu elinden bırakmadan aracın önünden geçerek kapısını açıp içine bindi. Hemen aracı kilitleyip üzerindeki ceketi çıkartarak arkaya doğru fırlattı. Beyaz gömleğin içinde sımsıkı kasları gözüme çarptı.

Ne yapıyorum ben ya!

"Kemerini tak." diye emir verdi. Takmadım. Takmadığımı görünce üzerime doğru eğilerek kendisi takmaya çalıştı. Yakınlığıyla kendimi zor tutarken, onun da benden aşağı kalır yanı yoktu. Kendini zor tutuyordu.
Kemeri takarken saçları yüzümü çizdi.

Kemerimi taktıktan sonra yüzünü bana doğru çevirdi. Sinirle gözlerini kapatıp açtı. Burnundan soluyordu. Geri çekilerek aracı çalıştırdı.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin