26.bölüm "Küçük bir yalancısın"

28.1K 1.6K 1.9K
                                    

Tüm güzelliğiyle karşımda dikildiğinde, dilimden dökülen tek kelime Yağmur oldu. Hareketsizliğimi sürdürürken, ilk konuşmaya başlayan kendisi oldu.

Yağmur, "Aniden çıkıp geldiğim için özür dilerim. Seninle konuşup, bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için geldim." deyince elimle oturmasını işaret ettim.

"Sizi dinliyorum." derken hala kendime gelemedim.

"Gurur'la sözleşmeli evlendiğinizi biliyorum, ve bir ay sonra boşanacağınızı da." dediğinde kendimi hiç bu kadar küçük hissetmemiştim.

"Kim söyledi size?" diye sorduğumda hafif gülümsedi.

"Gurur."
deyince sanki biri boğazımı sıkıyor, nefessiz kalacakmışım gibi oldum. Sessiz kaldım.
"Gurur'la boşandığınız zaman biz evleneceğiz. Gurur'a kendimi affettirmem kolay olmadı, ama beni dinleyince neden onu bırakıp gittiğimi hak verdi." deyince kalbime neden böyle ağrı girdi. Sol elimi sıktığımın farkında bile değildim, burnumdan kan gelene kadar.

Hızla yerinden kalkıp, "Yasemin iyi misin? Burnun kanıyor." diyerek çantasından aceleyle peçete çıkartıp bana uzattı. Peçeteyi burnuma tutarak daha fazla kanamasını engellemeye çalıştım. Korkmuş halde yerine oturdu.

"İyisin değil mi?" deyince konuşmak yerine elimle işaret ettim.

"Benden ne istiyorsun?" diye sordum. Yine gülümsedi.

Yağmur, "Gurur'dan bir ay sonra değil, hemen boşanabilir misin?" deyince kalbim titredi.Bedenime doğru yılan gibi kıvrılan sözleri derimi parçalarcasına acıttı.

"Gurur istiyorsa kendisi gelip söyler boşanacağımızı." dediğimde yüz ifadesi değişti, hafiften kaşları çatılır gibi oldu. Ama tekrar gülümseyerek konuşmasına devam etti.

"Gurur bir hafta boyunca neden yanına gelmedi?
Neden seni arayıp sormadı?
Mesaj dahi attı mı?
Hayır.
Çünkü benim yanımdaydı. Olması gereken yerde." deyince ifademi bozmamaya çalıştım, beni aramadığını mesaj dahi atmadığını nerden biliyor? Her sözleri bıçak gibi saplandı bedenime.

Gurur'u az da olsa tanıdıysam bana gelip açıklamasını yapardı. Bir an önce boşanmak istediğini pekala söyleyebilirdi.

Düşüncelerimi bölen Yağmur'un telefonu oldu. Tıpkı benim telefonum gibi arayan kişinin ismini söyledi, Gurur'du. Üstelik aşkım Gurur diye kaydetmiş.
"Efendim aşkım." dedi bana bakaraktan. Büyük zafer kazanmış gibi duruyordu.
"Tamam o dediğin yeri biliyorum bebeğim." bir süre karşıyı dinleyip, "yarım saat sonra yanındayım. Senin gelmene gerek yok, kendim gelirim." telefonda erkek sesi geliyordu ama Gurur muydu gerçekten.

Bebeğim...

Telefonu kapatıp, küçük el çantasına bıraktı. Ayağa kalkıp bana baktı, "Seni rahatsız ettiğim için çok özür dilerim tekrardan. Gurur'la yemeğe çıkacağız. Beni dinlediğin için ayrıca teşekkür ederim." dedi. Tam kapıdan çıkacakken, Başar'la karşılaştılar.

Başar'la kısa bir bakışmanın ardından Yağmur aceleyle odadan ayrıldı. Başar gelip sandalyeye oturduktan sonra kendi kendine söylenmeye durdu.

Başar, "Ben bu kızı bir yerden tanıyorum ama nerden?" dedi.

"Gurur'un eski sevgilisi." dedim.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin