16.bölüm "Benimsin"

76.7K 1.9K 2.7K
                                    

"Fransa'da yeni hastenede çalışacaksın. Giderken seni de götüreceğim. Pasaport işlemlerini de başlattım." deyince sessizlik oluştu, nefesimi tuttuğumun farkında bile değildim. Önce Gurur'a baktım, sonra Alaz'a... Aynen benim gibi yüz ifadeleri donmuştu.

Bu sefer sol elimi sıkmadığım halde burnumdan kan gelmeye başladı.

"Amca" derken bir el tarafından boğazım sıkılmış gibi kısık çıktı.

"Neler oluyor?" diye telaşlanan amcam hızla ayağa kalktı. Elimle burnumu tutarken, Esma gelip bana peçeteyi uzatmasıyla damla damla gelen kanı durdurmaya çalıştım.

Yüzündeki ifade pişmanlığa bürünen amcam tekrar yanıma oturdu. "Kızım neyin var senin?" diye sorunca bakışlarımı Başar'da sonlandırdım.

"Amca telaşlanacak bir şey yok. İyim ben." diyebildim.

"Sabahleyin kusuyorsun, şimdide burnun kanıyor." dedi burnumun kanaması durunca peçeteyle son kez silip ayağa kalktım. Peçeteyi kapının yan tarafında duran çöp kutusuna atarak yönümü dönüp tekrar endişeli gözlere baktığımda, amcamın oturması için koltuğu işaret ettim. Hiç kimseden çıt ses çıkmıyordu, ama alıp verdikleri nefes konuşmakla eş değerdi. Amcam bir kaç saniye eliyle yüzünü sıvazlayıp gelip yanıma oturdu.

"Amca beni neden götürmek istiyorsun?" diye sorduğumda önce bakışları yengemi buldu sonra bana baktı.

"Okulun olmasaydı seni daha önce götürecektim. Ablana söz vermiştim. Seni okuldan aldırmayacağıma dair." deyince içim titremişti.

Canım ablam her zaman beni düşünmüştür..hastalığında bile, okulum biter bitmez Alaz'la evleneceğimi düşündüğü için amcamın bizi götürmemesi için okulumu bahane etmişti.

"Ablana söz vermeseydim eğer seni yurt dışındaki Türk okuluna gönderecektim." deyip ellerimi tutup kucağında birleştirdi. Amcamın gözlerine baktım.
"Ablan gibi hastalığını benden saklama."

"Hayır amca. Dün beni aradığınızda, kapıdan çıkarken biriyle çarpıştım ve burnum kanamaya başladı." dedim bakışlarımı amcandan alarak Başar'da sonlandırdım.

"Her şeyi söyle ama bana asla yalan söyleme kızım."

"Amcam gerçekten yalan söylemiyorum. Keşke burda kamera kaydı olsaydı da gösterebilseydim."deyince gözlerini yere devirdi.

Başar, "Mithat bey, Yasemin yalan söylemiyor. Size kamera kayıtlarını göstereyim." deyip önünde duran laptopu açıp bir yerlere girdikten sonra amcamdan tarafa çevirdi. Başar'a gözlerimle işaret ederek, aynı şekilde gözleriyle cevap verdi.

Telefonu açıp kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtıktan sonra sert bedene çarpışımı gösteriyor ve kalktığım koltuğa tekrar oturuşumu, ama devamı yoktu. İyi ki de yokmuş.

"Tamam kızım bundan da yırttın." derken sanki sınava tabi tutulmuşum gibi hissetmiştim.

"Amca ben gitmek istemiyorum." dedim tekrar konuyu açarak bana bakmasını sağladım.

"Kızım seni burda tek bırakamam. Zaten bu zamana kadar seni yalnız bıraktığım için kendi kendime kızıyorum." dediğinde yengem araya girdi.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin