41.bölüm "Küçük kahramanım"

41.3K 1.7K 2.2K
                                    

"Lütfen Alaz." dediğimde çaresizce kabul ederek hastaneden çıktık. Benim aracımın önüne geldiğimizde, Gurur ani frenle aracını durdurup içinden çıktı. O kadar sinirliydi ki anlatamam.

Hemde çok...

🔗

Gelip Ayşe'nin önünde durdu, "Ayşe?" dedi sorar gibi. Aslında Ayşe'ye değil bana soruyordu. Ayşe istifini bozmadan abisine bakıp ellerini belinde birleştirdi.
"Ayşe ne işiniz var burda?" dedi dişlerinin arasından.

Ayşe, "Abi noluyoruz?" diyerek kaşlarını çattı.
"Ne bu sinir. Benim ne yaptığımla ilgili hesap mı soruyorsun?" dedi, ben gözlerimi kapatıp açtım.

"Ne işiniz var burda dedim." diye tekrarladı, Gurur, arada gözlerini sinirle bana çıkarması, olduğum yerde hareketsiz kalmama sebep oldu. Ayşe abisinin kolundan tutarak uzaklaştırmaya çalıştı.

Bana hesap soruyordu Pislik. Senin bana hesap sormaya hakkın yok!
"Abi benimle gelir misin bir dakika." deyip, abisini zorla ileriye doğru sürükledi.

Bizim duyamacağımız kadar uzaklaştıktan sonra, aralarında konuşmaya başladılar. Gurur'un bakışları beni bulunca arkamı döndüm. Onun bu halini daha fazla görmek istemiyordum.

Sana ne gerizekalı! Hesap mı vereceğim ne yaptığımla ilgili.
Ben Alaz'la Esma'yı barıştırmak istiyordum, hepsi bu.

"Esma arabaya geçelim. İkinizle de konuşacaklarım var."

Esma, "Yasemin kendimi iyi hissetmiyorum. Başka zaman konuşalım." dediğinde Alaz'ın sinirle soluyan yüzüne baktım. "Alaz lütfen konuşalım." dedim.

Alaz, "Konuşacak bir şey yok!"

"Var. Ayrıca sesini yükseltip durma. Hadi arabaya binin."

Alaz, "Şu anda çalışıyorum. Gelemem." deyince telefonumu çantamdan çıkartıp Başar'ı aradım. Telefon açılmadı.
Alaz'a sesleneceğim sırada, telefonum çalmaya başladı.

"Başar," dedim.

"Yasemin?"

"Başar şimdi Alaz'ın yanındayım. Bize bir iki saat izin verebilir misiniz? Alaz'la konuşmak istiyorum. Ve soru sorma sonra konuşuruz."

"Tamam. Soru sormuyorum ama görüşmen bitince beni ara."

"Tamam teşekkür ederim." deyip telefonu kapattım. "Şimdi konuşacağız. Arabaya geçin." dedim, aracın arka kapısını açtığımda hala bana bakıyorlardı. "Lütfen?" dediğimde önce Esma bindi, sonra Alaz.

"Sery sen arkaya bin. Ayşe de benim yanıma oturur." dediğimde itiraz etmeden arkaya bindi. Yönümü döndüğümde Gurur her an beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Ayşe seni bekliyorum." dediğimde bana baktı.

"Tamam geliyorum." dedi. Gurur'un sinirle bakışlarını görmezden gelip sürücü koltuğuna geçip oturdum. Elimdeki telefonu ön tarafa bırakarak Ayşe'yi beklemeye başladım. Çok geçmeden yanımdaki aracın kapısı açıldı.

Başımı çevirip, "Ayş-." diyecektim ki, cümlemi yarıda kesen Gurur oldu.
"Ayşe nerde?" diye sorduğumda, bana öyle bir bakış attı ki, sertçe yutkunarak önüme döndüm.

Serenay, "Jasmin şansını fazla zorlama. Sür hadi." dedi. Elim direksiyonda bir süre hareketsiz kaldı.

Gurur bana doğru eğilip fısıldadı,
"O piçi arkaya gömmemi istemiyorsan sür." dedi. Bir sinirle aracı çalıştırıp yola çıktım. Arabanın içinde oluşan sessizlik, sinirli nefeslere eşlik etti. Gurur'un arada baktığını hissetsemde, yönümü dönüp bakmadım.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin