SAPLANTILI [+18]

42.bölüm "Ceza"

"Son kez soruyorum bebeğim. Rüzgar'la nasıl tanıştınız? Ne konuştunuz onunla?" dedim.
Sessiz kaldı.

"Söylemeyecek misin?" diye uyarı dolu çıkan sesimle, yine başını iki yana doğru salladı. Kendimi sertçe bastırarak, kulağına eğilip fısıldadım.

"Cezan bu gece başladı."

🔗

"Neyin cezası?" diye sorarken sesimi bulmaya çalıştım. Ağırlığını, sertliğini hissettikçe, nefes alış verişlerim hızlandı. Aldığım yoğun şampuan kokusu genzime işlerken, elimle ittirmeye çalıştım.

Ama nafileydi.

"Kalkar mısın? Nefes alamıyorum." dediğimde güldü.

"Yavrum seni nefessiz bırakacağım günler daha gelmedi henüz, az kaldı." deyince kaşlarımı çattım. Gurur'un telefonu çalmasıyla, yavaşlıkla üzerimden doğrulup oturur pozisyona geçti. Telefonu açıp kulağına götürdü.

"Söyle!" dedi, emir verir gibi.
.......

"Kapat!" diye sinirle telefonu komidinin üzerine fırlattı. Tekrar üzerime eğilerek, dudaklarımızın arasında varla yok arası mesafe bırakıp nefesini verdi.

"Sorduğum soruları cevapsız bırakıyorsun, öyle olsun. Beni öpmüyorsun, öyle olsun. Cezan başlamıştır bebeğim." deyip dudaklarını boynuma bastırıp öptükten sonra, üzerimden yavaşlıkla doğrulup kalktı.
Telefonu komidinin üzerinden alıp, bana bakmadan odadan ayrıldı.

Ben Gurur'la nasıl yaşayacağım.
O koca şeyiyle, öfff düşünemiyorum.
Düşünmekte istemiyorum.
Adam beni resmen sarhoş etti az önce.

Rüzgar, neden Gurur'dan gizlememi istedi anlamış değilim. Gurur ne ceza verdi ki?
Komidinin üzerinde bulunan led ışığını açıp, yere düşen telefonumu bulmaya çalıştım. Ayağa kalkıp az ileriye düşen telefonu aldıktan sonra, yatağa uzandım.

Pislik sensiz uyuyamıyorum evet.
Beni kendine bu kadar alıştırmak zorunda mıydın?

Bir süre daha telefonla bakınıp durdum. Telefona değil sanki Gurur'a bakıyorum. Ben Alaz'ı hiç sevmemişim gibi oldum. Dört, beş aylık gibi kısa bir süreçte, Gurur'a ne ara bu kadar aşık oldum.

Onun beni öpüşü, kokusu...
Of uyuyamıyorum.
Bir şeyleri bahane edip, odasına mı gitsem?
Neden aklımdan çıkmıyorsun!

Yaklaşık yarım saat geçti.
Yatağımdan doğrulup kalktım. Yazmamı başıma geçirip, odadan ayrıldım. Gurur'un kapısının önünde durarak, girip girmemekte kararsız kaldım. Kapıyı bir iki kez tıklattıktan sonra, kapıyı açıp içeriye girdim.

"Gurur?" diye seslendim. Banyodan su sesi gelmeye başladı. Duşa girmişti. Sessizce odadan ayrılıp kendi odama çekildim.
Kendi odam?
Benimsemiştim burayı.

Yatağa girdim. Gözlerimi kapatıp, uyumaya çalıştım. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama daha fazla dayanamayıp uykuya yenik düştüm.

🔗

Duşumu alıp çıktıktan sonra, yatağın üzerine bıraktığım giyseleri üzerime geçirerek, ayarladığım valizi son kez kontrol edip odadan ayrıldım. Bebeğimin odasına girip, yatağının üzerine oturdum. Siyah saçlarını parmağıma dolayıp, kokuladım.

O kadar saf, bir o kadar da inatçısın ki bebeğim. Senin bu hallerine aşık oldum. Bir süre yanında olamacağım, işlerim yüzünden.
Telefonumlarım bile kapalı olacak.