13.bölüm "Çekilen video"

37K 1.7K 1.7K
                                    

Kimin geldiğine bakmadan direk kapıyı açtım, "Ayş-"diyecektim ki karşımda gümüş rengi atlet ve dizlerinde biten krem rengi şortla Gurur'u görmeyi beklemiyordum, hemde çikolatalı pasta+Nutella ile.
Ağzım Oo şeklinde açıldı. Konuşamıyordum şaşkınlıktan.

Bana göz kırpıp, konuşma hakkı tanımadan direk içeriye girdi. Yanaklarım kan kırmızıya dönmüştü.
Ben Ayşe yerine bu PİSLİKLE mi mesajlaşıyordum.

Sanki kendi eviymiş gibi direk oturma odasına geçerek elindekileri orta masaya bırakıp, koltuğa oturdu. Ben ona aval aval bakarken, başını benden tarafa çevirip seslendi.

"Hadi tabak çatal bıçak getirde pastamızı yiyelim, aslında yanında çay olsaydı daha da güzel giderdi." diye konuşunca kaşlarımı kaldırıp halen ona mal mal bakmaya devam ettim. Oturduğu yerden kalkarak yanıma geldiğinde tam önümde eğilerek bana baktı. Her yakınlığı bir gün beni bitirecekti. Heyecandan geriye doğru adım atmak istedim ama duvara yapıştım.

"Seni bekliyorum, çikolatalı pasta aradım senin için, bir çayı çok görmezsin değil mi?" diye konuşunca, aklım başıma yeni gelmiş gibi kaşlarımı çattım.

"Bu saatte ne çayı Allah aşkına." diye çıkıştım. Ben bunu demeyecektim ki. Neden ağzımdan direk bu kelimeler çıktı. Biraz daha eğilince, verdiği sıcak nefesi dudaklarıma çarpıp durdu. Her verdiği nefes içimi aleve döndürüyordu sanki...Gözlerine baktığımda, o muzip bakışlarda neyin nesiydi.

Ben Alaz'la bile hiç bu kadar yakın olmamıştım. PİSLİK sürekli ya kapıya sıkıştırıyor ya da duvar arasına. Kalbimin gümbürtüsünü duyuyordur.

Gurur, "Senin canın pasta çekiyorsa, benim canım da çay çekiyor olamaz mı?" diye fısıltılı boğuk şekilde konuşunca, göğsüm hızla inip kalkmaya başladı.

"Be..n çay falan yapamam." dediğimde kaşlarını yavaşlıkla kaldırıp indirdi.

"Hımm." derken dudaklarını birbirine bastırınca bakışlarımlarım neden dudaklarına kaydı. Onun da bakışları dudaklarıma kayınca, kendimi toparlamaya çalıştım.

"Be..nim ocakta sorun var, servisçiler yarın gelip yapacaklar, o- o yüz..den." diye kekelediğime inanamıyorum. Kendini doğrulttuğunda biraz geriye çekilerek, rahat bir nefes aldım.

"Tamam o zaman tabakları falan getirde keselim pastayı. Hem film diyordun onu açıp izleriz." deyip yine göz kırparak köşeli koltuğa geçip oturdu. Konuşmadan direk mutfağa geçtim. Ben bununla film falan mı izleyeceğim.!

Üst dolabı açarak iki tane servis tabağı çıkartıp tezgahın üstüne koydum. Çatalı ve bıçağı da tabağın içine bıraktım, hepsini elime alarak oturma odasına geçip orta masaya bıraktım. Ayakta durduğumu görünce başını kaldırıp bana baktı.

"Ayakta yemeği düşünmüyorsun değil mi.? Otursana." diye konuşunca tekli koltuğa geçip oturdum. Paketi açıp pastayı kesmeye başladı. Daha mesaj olayını soramadım. Dilim bağlandı resmen.

Kestiği dilimleri iki tabağa bıraktıktan sonra birini bana uzattı. "Filmi açta izleyelim." deyince, masadaki kumandayı alarak durdurduğum filmi başlattım. Tabağı elime alıp, yönümü televizyona çevirerek yemeye başladım.

En sevdiğim pasta. Bir kaç dilimi bırak hepsini yemek istiyorum.

Yediğim pasta sanki her ağzıma atışımda boğazıma diziliyordu. Yönümü ondan tarafa dönecek olsam, yediğim pasta boğazımda dururdu kesin. Yediği her parça için tabaktan ses çıkıyordu. Önümdeki pastayı güçlükle bitirdiğimde yönümü dönemedim, ondan tarafa.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin