İyi okumalar...
20.Haziran 2015
Yaşımız küçükken, hemen büyümek isterdik. Hayatı yaşayıp,eğlencelere doymak, özgürlüğü doyasıya yaşamak isterdik. Fakat şunları düşünmedik; alacağımız sorumluluk, yapacağımız yanlışlar yüzünden ödeyeceğimiz bedeller....
Biz istemesek bile büyüyoruz bunu durduramayız.Hayatımı kurmak için çok şeyden vazgeçtim. Aileme karşı geldiğim, özgürlüğümü sağlamak için savaştığım günleri hatırlıyorum. Ben istediğimi alan, sonuçu ne olursa olsun vazgeçemeyen biriyim, belki de bu sayede bugünlere geldim.
Doğuda büyümek her genç kız için biraz sıkıntılıdır. Ailem eskilere göre büyümemi istedi fakat ben yeni nesile ve hayata göre gitmeyi uygun gördüm.
Liseyi ailemin yaşadığı şehirde okudum. Ama Üniversitede bu fırsatı kendi alehime çevirdim. Aklıma şunu not etmiştim, ne olursa olsun Mardin değilde Kütahyada okuyacaktım. Yaşıtlarımın ve yakın arkadaşlarımın delice eğlendiği, günlerini gün ettikleri zamanda ben kitaplara tutunup ders çalıştım. Eğer bir hayal kuruyorsam bunu ertemeleyecek ve hemen yapmaya başlayacağıma kendime söz verdim.
O zamanlar bazen düşündürdüm. Gençliğimi kitaplarla mı harcıyorum, peki ilerde pişman olursam, harcadığım zamanı nasıl geri alacaktım. Bu düşüncelerle birlikte ağlardım. Daha sonra 'ben herkesten önce hayallerime kavuşacak, onların çalışmaya başladığı zaman bu sefer de ben eğlenecektim' bunu aklıma düşürür kitaplara daha sıkı sarılırdım.
O anlarıma şuan gülüyorum. Çünkü aslında orada harcadığım zamanın hiç bir şey olduğunu anladım. Üniversite bunların hepsinin acısını çıkardım. Doyasıya eğlendim, hayata bakış açım değişti. Binlerce şey öğrendim. En önemlisi bir mesleğim oldu.
Evet. Bugün diplama törenim olacak ve tüm çabamın sonucunu misliyle aldığımı hissediyorum. Kendimle gurur duyuyorum, ilk fırsata bahane bulup, kaçsaydım bugün düzenlenecek törende diploma alamayacaktım.
Ailemin ilk yılım da olan endişeleri yok oldu. Şimdi bana gözleri kapalı güveniyorlar çünkü onlarda hayallerimi biliyor ve yapmadan duramayacağımı anlamıştılar, törene ne kadar katılmak isteseler de dedemin hasta olmasından katılamayacaklardı. Ama sabahın ilk ışıklarıyla beni aramış ve tebrik etmiştiler, annem her zaman arkamda duracağını belirmişti. Zaten annem dışında kime güvenebilirdim.
"Acele et Nurvet. Sonra yazarsın günlüğünü, kuaföre gitmeliyiz."diye aceleyle konuşuyordu Nil Su.
Nilsu dört yıldır yurttaki oda arkadaşımdı. Yeri geldi dostum, kardeşim, sırdaşım.... oldu. Üniversitenin bana kattığı nacizanelerdendi. Tabi kendisi bir hukukçu olduğundan, beni sık boğaz etmekte üstüne yoktur.
"Tamam kalktım"dedim
Bugün büyük gün, bugünden sonra beni bambaşka bir hayat bekliyor, diplomamı alıp mesleğim için ilk adımları atmalıyım.
Kalemi masanın üstündeki kalemliğe atıp, günlüğümü kapattım. Nilsu'nun banyoda olmasını fırsat bilip, günlüğü yastık kılıfının içine soktum.
O kadar heyecanlıyım ki sabahtan kalkıp duşumu almış, eşyalarımı hazırlamıştım. Nilsunun gelmesini beklerkende günlüğümü yazmıştım. Dolapta duran kılıflı elbisemi çıkardım. Ayakkabılarımı da yatağın altından çıkarınca hazırdım.
Banyo kapısı açılınca bakışlarım orayı buldu. Nilsu hazırlanmış saçlarını kurutmuştu.
"Ben hazırım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...