3. Bölüm

15.3K 825 53
                                    

İyi okumalar....

12. Mart 2021

~Unuttum dediğin kişiyi, ummadığın bir anda hatırlarsın....~

Yeni bir ülke, yeni bir şehir ve yeni insanlar, hayatımızı baştan yazmak için yeterli miydi?

Benim için yeterli idi.  Hatta daha fazlasını elde  etmiştim. Güzel bir iş, kendime ait bir ev, araba ve mutlu bir aile..

Yıllar önce toparlanamayacağımı, kendimi kaybedeceğimi sanmıştım.  Sonra şunu düşünmüştüm.

"Ben aldatmadım, aldatıldım. Ben ihanet etmedim, edildim. O bana değil, kendine ihanet edip aldattı."

Suçlu olan ben değildim. Madur olanın ta kendisi idim. O günden sonra hiç olmadığım kadar güçlü olmuştum. Hayatımı sil baştan yazıp kurmuş, yolumu bulmuştum.

Tabi her yol engebesiz  değildir. Hayatın sizden alacakları da olurdu. Tıp ki bir zamanlar benden sağlığımı aldığı gibi.

Bu altı yıl boyunca yanımda olan tek dostum, kardeşim ve ailem kabul ettiğim Larisa vardı.
Kalbime darbe aldığım hançerden  sonra soluğu yanında almıştım. Kendi işlerini sırf benim için aksattığı günleri hatırlıyorum.

Yaşadığım ağlama krizleri ve sonrasında geçirdiğim sinir krizleri, hastaneye kaldırıldığım günler, şimdi geriye baktığımda o günlerime gülüyorum.

Değmeyen insanlar için ne kadarda kendimizi harap ediyoruz. Peki onlarda bizim kadar üzülmüş müdür?

Sanmıyorum. Belki bir kaç güne belki de bir aya unuttulurduk.
Onlar unuttabiliyorsa bende unutturum dedim.

Bir insana en güzel verilecek ders onu yok saymaktır. Ben de yok saydım.

İçimdeki yıkılmış binayı, tekrardan kurdum. Fakat o binaya sahip çıkacak kimseyi yanıma almadım, çünkü   kurduğum bina tekrar yıkılsa, ayağa kalkamazdım.

Diğer odadan gelen ağlama sesini duyunca gülümsedim. Uyanmıştı küçük yaramaz.

Günlüğümün kapağını kapatıp, kalemi yanına bıraktım. Masadan kalkıp yan tarafta ki pencereye ilerledim. Kolu kavrayıp açtım. Hafiften esen rüzgar odaya akın etmişti.

Pencereyi açık bırakıp odadan çıktım. Karşı odanın açık kapısından içeri baktığımda sesler kesilmişti. Yerdeki beyaz yumuşak halıya adım atıp sessizce beşiye yaklaştım. Minik elleriyle tuttuğu mavi ayıcığı ağzına sokuyordu.

Başımı beşiğe eğdiğimde  kehribar gözleri beni buldu. Oyuncağı ağzından çekip kıkırdadı. Gülüşü yaşadıklarımın bu minik adam için değdiği ispatlıyordu.

Ellerini uzattığı da koltuk altlarından kavrayıp kucağıma aldım. Her zaman yaptığı gibi başını boynuma gömdü. Bir tutam saçımı minik elleriyle kavrıyor, onu bırakmamı istemiyordu.

Olduğum yerde sallanarak uykusunu getirmeye çalıştım. Alt kattan gelen kapı sesini duyduğumda koridora çıkıp merdivenlerden aşağı indim.

Mutfaktan sesler gelince oraya ilerledim. Larisa yine kahvaltı işine girişmişti. Kapı pervazına yaslanıp onu izledim. Genelde geldiğimi fark ederdi fakat şuan fark etmemişti.

Bir anda saçlarını savurarak bana döndüğünde hayalet görmüş gibi çığlık attı.

"Hey, benim sakın ol"

"Geldiğini neden haber vermiyorsun. Ben mi uyandırdım sizi"diye sordu

"Hayır çoktan uyandık sadece seni izlemek istedik."dedim.

Siz Bana Aitsiniz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin