İyi okumalar...
14.Haziran
Ani beyin fırtınaları yaparak çizilen haritanın eksik parçaları çarpar gözünüze, boşluklular bulunur. Eksik duran bir parçayı bulmak bazen insanın hoşuna gitmez.
Ben eksik parçalardan birini bularak hata etmiştim. Amerika'dan döndüğümden beri aklımı her zaman kurcalan şeyi bulmuştum. Nilsu neden bu kadar ileri gitmişti? Tüm bu riskler nedendi? Nilsunun sana aşık olduğunu bende tahmin etmiyordum. Hiç mi fark edemedik Nur? Fark edemedim. Ettin. Ama bunu dostluğunuza ve kardeşliğinize yorumladın.
Derin bir nefes alarak, ellerimle yüzümü kapattım. Benimle yurtta kalışı, bana çeşitli hediyeler alışı, her kahve içtiğimizde gözlerinin bana bakışları... Gerçekten normal karşıladım, aklıma böyle bir durum gelmemişti. Çünkü Nilsunun etrafında hep erkek olurdu. Hislerini gizlemek ve fark edilmemek için gösterilen erkek arkadaşlar...
Neden duygularını saklamaya devam etmedi. Neden itiraf etti ki? Sıkıntıyla saçlarımı kulağımın arkasına attım. Çünkü kocanla bir ilişkisi olduğunu düşünüp durdun.
Koltuktan kalkarak balkon demirliklerini tuttum. Her şeyin başlıca sorumlusu görünen Nilsu iken, beni sevdiğini savunması ona kızarak beni düşürdüğü durumu gösterme isteği uyandırıyordu. Sevgisinin bana olan zararının hiç farkında olmaması, ağzımı kapatmama neden oldu.
Ona her şeyi anlatarak girdiğim kafesten beni çıkarmasını istemek, olanları daha da karma karışık edecekti. Çünkü Nilsunun, Asım Doğana karşı olan korkusunu hissetmiştim."Nurvet"diyen sesle ne ara yumduğumu bilmediğim gözlerimi hızla araladım. "İyi misin kızım? İki gündür dalgınsın"dedi Arzu Hanım
Sakince demirlikleri bırakıp ona döndüm. Balkon kapısının biraz önünde duruyordu.
"Bir sıkıntın mı var? Pamir mi canını sıktı?"
"Hayır, sadece kafam karışık"dedim.
Çocuklarına yaptığı gen aktarımı gözleri, yüzümde gezindi. "Anlatmak istersen, seni dinlerim"
Buruk bir gülümseme ile ona doğru adımladım.
"Bir kafesin içinde olduğumu biliyorsun. Kafesin üstü siyah bir çarşafla kapatılmış ve kafeste olduğum gizlendi. Sesim çıkmasın diye yumurtamı yanımda bırakıyorsunuz ama sesim çıktığında ilk yapacağınız şey yumurtamı benden almak olacak"Hüzünle bana baktığında, başını sağa sola salladı. "Mert'i kimse senden ayıramaz. Bir annenin çocuğundan ayrı kalmasına müsade etmem. Ama sende oğlumun çabasına karşılık vererek oğlunuzu ondan ayırma. Pamir sizi düşündüğünden daha çok seviyor"dedi Arzu Hanım.
Belki kendi anneme anlatamıyordum. Ama Arzu Hanıma derdimi, anlatmayı çok istiyordum. Gerçekten neyin içinde olduğumu bilmiyor ve kime güveneceğimi kestiremiyordum.
"Bazen içimden hep çocuk kalsaydım diye geçiriyorum"dedim. Çocukken her konuya ağlanıp sızlanmak daha kolaydı.
"Çocukkende hep büyümek istersin"diyerek bana karşılık verdi.
Birbirimizin gözlerine öylece kilitlenmiş,konuşmadan bakarken Arzu Hanım sanki ne hissettiğimi gözlerimden anlayabiliyormuş gibi gözleri dolarak taştı.
"Üzgünüm Nurvet, hayattan daha çok insanlar acımasız"dedi."Yengeeee.... Nerdesin? Hadi gel seni bekliyorum"diyerek bağıran Simanın sesini duyduğumda, yavaşça yutkunarak dudaklarıma bir gülümseme ekledim.
Arzu Hanımın elini elimin arasına alarak hafifçe sıktım. "Kendimi kandırma konusunda gelişiyorum" dedim ve elini bırakarak salona girdiğimde, Simanın yukardan bağırması devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...