İyi okumalar...
7. Mayıs
' Yeniden başlamaktan korkma. Bu sefer sıfırdan değil, tecrübelerinden başlıyorsun..'
Hafif esen bir meltem, her nefes alışta ciğerlere dolan tatlı bir koku, ama koku gittikçe genzi yakıyordu. Pelte kıvamında ki vücudum, olduğu yere daha çok yayıldığın da, karnım da bir baskı oldu. Rahatsızca kıpırdandığım da, karnım ki baskı sertleşti. Boynuma çarpan sıcak nefesle, gözlerimi kırpıştırarak açtım. Gözlerim ilk açık pencereye çarpmış, daha sonra yan tarafımda duran kıllı kolu görmüştü. İçimden düşündüğüm şeyi yapmamış olmayı dileyerek, bacağımı hareket ettirdiğim de, boynuma sıcak bir nefes üfledi.
Lanet olsun, Pamirin üstüne yatmıştım. Başımı gömdüğüm omuzundan kaldırarak, bir elimi yatağa yaslayıp yükseldim. Gözlerim anında kehribari gözlerle karşılaştığında ne diyeceğimi bilemedim. Elleri belimi tuttuğunda, ayağımı attığım yerden yavaşça çektim. Resmen adamın üstüne çullanarak uyumuştum.
"Üzgünüm, seni rahatsız ettim. Uyurken ne yaptığımı pek bilmiyorum "diyerek kendimi yan tarafa attım.
Gülerek, kolunu başının altına yerleştirip bana döndü. "Tüm gece kollarımın arasında döndün. Bir ara seni rahat bıraktığım da yatakta ters yattın. En son üstüme tırmanıp yattığın da durularak, uyuya kaldın"dedi.
Alt dudağımı dişleyip gözlerimi kaçırdım. Eliyle yüzüme düşen saçlarımı çekip gözlerime baktı. " Güzelim, neyin var? Annen gittiğinden beri rahat uyumuyorsun"
Derin bir nefes alarak, yutkundum. "Bilmiyorum, içimde kötü bir his dolanıp duruyor. Bu durum uykuma da yansımış olmalı"dedim.
"Onunla neden arayıp konuşmuyorsun?"diye sorduğunda, başımı sağa sola salladım.
"O gitmek istedi, onu aramak bir işe yaramaz"diye mırıldandım. Yaklaşarak yanağımı öptü.
"Dün akşam avukat beni aradı. Babana ait tüm mal varlığının dökümleri çıkartılmış, dedenin üstüne geçirdiği mallara el kondu. Üvey baban sana bırakılan konağı sahte evrakla, kendi üstüne almış. Avukat bunun için ayrı bir dava açarak, hakkında hapis cezası istedi"dedi
Derin bir nefes alıp kollarımı beline sardım. "Ben mal, mülk istemiyorum. Sadece annemi istiyorum"sesim kısık çıksa da Pamir beni duymuş ve belimde ki kollarını sıkmıştı.
Odanın kapısı tıklatıldığın da yavaşça aralandı. Aralıktan giren Mert, paytak adımlarla bize gülümsedi. Kapı ardından kapatıldığında, Aysel'in onu bırakıp gittiğini anlamıştım.
"Annecim"diyerek yataktan doğrulduğum da, elini havaya kaldırıp salladı. Gözleri yanıma döndüğünde, olduğu yerde önce durup sonra ona doğru ilerlemeye başladı.
"Baba"dediğinde derin bir nefes almış, gözlerimin doluşunu engellemek için tavana bakmıştım. Pamir, Mert'in seslenişini her duyduğunda, sanki ona dünyalar verilmiş gibi mutlulukla kollarını açıp ona sarılıyordu.
"Oğlum"diyerek kolları arasında duran, küçük kopyasını öpücüklere boğdu. Dayanamayarak, kollarımı ikisine sararak sarıldım. Pamirin kehribari gözleri gözlerime dikildiğin de, eğilerek dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.
"Anne"
Başımı eğip bana bakan, küçük kopyanın kumral saçlarını öptüm. Elini açık saçıma atarak, bir tutam tutu.
"Mama"diyerek diğer eliyle karnına vuruyordu. Bu hareketi ona Sima öğretmişti. Gülerek yataktan kalktığım da,Pamir onu yatağa düşürüp karnını gıdıkladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...