33. Bölüm

6.7K 410 15
                                    

İyi okumalar...

3. Mayıs

' Kadınlar, aşık olana dek en iyi psikiyatristtirler. Aşık olduktan sonra da en iyi hasta oldular ' Spellbound

🌸

Sevdiğimiz insandan istediğimiz neydi?
Sevgi mi? Sadakat mi? Hangisini istersek diğerini kaybedecektik, kaybedilmeyen sevgi yok muydu?

İnsan sevince karşısındaki insandan aynı sevgiyi istiyordu. Ama biraz zaman geçince aynı karşılığı alamadığını fark ediyordu. 

Larisa bir keresinde, iki kişinin sevgisi aynı olamaz demişti. Biri çok severken diğeri az sever. Yada biri sevgisini belli ederken diğeri içinde yaşar. Bu durumun dengeyi sağladığını söylemişti. Ama bence yanılıyordu. Az seven insan karşısındakine ilgi duymuyordur veya sevgisini gösteremeyen insan, bir ilişkiye  başlamasın. Çünkü her iki durumda da, karşı tarafından kalbi kırılıyordu.

Sevginizi hissediyorsanız, sonuna kadar gösterin. Bu karşınızdakinin de size uyum sağlamasını gösterir.

"Güzelim"diye seslenen sesle, ellerimi terasın demirliklerinden çekerek arkama döndüm.

Pamir giydiği simsiyah takım elbisesi ile ağzımın suyunu akıtmıştı. Öğle güneşinin altında parlayan kehribari gözleri, alt dudağımı yalamama sebep oldu. Kaşlarını hafif çatıp bana yaklaşmaya başladı.

"Neden öyle bakıyorsun?"diye sorduğunda, gözlerim omuzunlarında ve buğday tenli boynunda geziyordu.

"Nasıl bakıyorum"dedim mırıldanarak, adem elması ne güzel hareket etmişti.

Bir adım mesafeyle önümde durdu. Niye orda durdun, dibime girsene diye söylenmek istesem de sustum.

"Lezzetli bir yemeğe bakar gibi"dedi.

Aradaki bir adımlık mesafeyi kapatıp, kollarımı boynuna doladığımda elleri  belimi bulmuştu. Başımı boynuna gömerek kokusunu içime çektiğimde, vücudu gerilmişti. Yüzümü boynundan çekip gözlerine baktığımda, kehribarları biraz olsun koyulaşmış, ela gözlerime bakıyordu. Altan bakışlarım dudaklarını bulurken, dudaklarım arasından çıkan nefesim dudaklarına değdi.

"Geçen gün dedim ya bal sevmem" başını hafiften salladı." Ama vişne severim"dediğimde kollarımı ensesinde bağlayarak, parmak uçlarımda yükseldim. Başını eğdiğinde terasa çıktığından beri gözüme çarpıp duran vişne rengi dudaklarını öpmeye başladım. Bana istediğim karşılığı veriyor, belimdeki eli küçük daireler çiziyordu.

Pamire olan sert davranışlarımı bir kenara itmiş ve herşeyi akışına bırakmıştım. Pamir ona iyi davranmama şaşırmış olsada ona akışına bıraktığımı söylemiş ve bir flört eden çift gibi davranmaya başlamıştım. Bende ki farklılığa bir anlam veremese de, bana uyum sağlamıştı. İnkar edemezdi bu halimden oldukça memnun ve hoşnuttu.

Nefes nefese geri çekilip ona bakarken, elinin baş parmağıyla alt dudağımı okşadı.

"Ben çilek seviyorum"dedi gözlerini dudaklarımdan çekmeden, gülümsedim.
Gözleri, gözlerime çıktığında önüme düşen saçımı kulağım arkasına sıkıştırdı.

"Bugün sakın dışarı çıkmayın"dedi uyaran ve temkinli bir tavırla, başımı salladım.

Bugün Pamirin ihale günüydü. Rakibi Asım Doğan, onu sıkıştırmak ve ihaleyi almak istiyordu. Beni kazaya sürükleyen adam, ihaleden önce tekrar peşimizde düşebilirdi. Bu yüzden Pamir önlem amaçlı hiç birimizin evden çıkmasını istemiyordu.  

Siz Bana Aitsiniz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin