57. Bölüm

5.5K 462 33
                                    

İyi okumalar millet...

Kitabı saat kaçta okuyorsunuz?

27. Haziran

İnsanın uyanmamak için direnmesi kadar saçmaydı. Gerçekleri bilmesi...

Arkamda sırtıma yaslı olan göğsün sıcaklığı, üstümdeki ince tişörtten geçerek sırtıma hissettiriyordu. Aldığı nefesin derinliği kürek kemiğime çarparken, uyandığımı belli etmek istemiyordum.

Simanın kaldığı hastane katındaki başka bir odada uyumuştum. Uyuduğum sırada Pamir'in geldiğini hissetmiş fakat uykuma devam etmiştim. Çünkü sorunlarından belli bir süre kaçmak isteyen insanlar gibi uykuya sığınmıştım.
Uyku seni sorunlarınla yüzleşmekten uzun süre kaçıramaz Nur. Sen Asım Doğanı vurdun!! Gözünü kırpmadan adama iki kere ateş ettin, meydan okudun. Sen ne yaptığının farkında mısın?

Eğer başım dönmeseydi ve burnumdan kan gelerek bayılmasaydım. Belkide daha fazla kurşun sıkardım. Sırf kendi oyunu için hayatıma müdahale ettiği yetmezmiş gibi beni ve oğlumu bir zayiat görüyordu. Yaşadıklarım umrunda değildi. Umursamazlığı o kadar yüksekti ki, karşıma çıkarak benimle alay ediyordu. Ona zarar vermeyeceğimi düşünmesi benim hatam değil, onun düşüncesizliğidir.
Onu çıplak ellerimle boğmadıma şükredebilir.

Hafif bir titreme sesi duyduğumda, sırtımdaki bedenin çekildiği hissetim.

"Efendim dede " diyen Pamir ile az önce telefonun sessizde çaldığını anladım.

"Geldiniz mi? Tamam siz dağ evine geçin. Simayı eve bıraktıktan sonra geleceğiz"dedi Pamir.

Sert bir nefes sesi duyduğumda, arkama bir şeyin atıldığını hissetim. Telefonu yatağa atmıştır Nur.

"Artık uyuyor numarası yapmayı bırakmalısın. Halletmemiz gereken işler var"diyen Pamir'le, gizlice yutmaya çalıştığım tükürüğüm boğazımda kaldı. Gözlerim hızla açılırken, sırt üstü yatarak ona baktım.

Yatağın yanında dikilen bedeni, eğilerek az önce kalktığı yere oturdu. Yüzüme gelen saçlarımı yanaklarımdan geriye iterken, sol elimden tutarak avuç içime öpücük kondurdu.

"İyi misin? Özlem stres ve üzüntüden bayıldığını söyledi. Beni endişelendirdin"

Zorlukla yutkunurken, gözlerimin dolmaması için boştaki diğer elimi sıktım. Korkuyordum. Pamir'e, nasıl söyleyecektim? Özlemi bir şekilde ikna ederek süre istemiştim. Ama sürem dolduğunda anında Pamir'e haber uçuracağını biliyordum. Burnumun kanaması sadece bir ihtimali aklıma getiriyordu. Tümör.
Özleme testler için izin verseydin, tekrardan hastalanıp hastalanmadığını öğrenebilirdik.
O zamanlara geri dönmeye hazır değilim.

"Daha iyiyim"dedim Pamir'in sorusuna cevaben, avuç içimi tekrar öptü.

"Yorgun hissediyorsan burda kalmaya devam edebiliriz?"dedi.

Nasıl kalmaktan bahsediyor? Bir yere mi gideceksiniz.

"Hayır, iyiyim"dedim.

Gözleri yüzümü tararken diğer elini omuzuma koyarak yavaşça okşadı.

"Asım Doğanı neden vurdun?"

Derin bir nefes alırken, elimi tutan parmaklarıyla oynadım.

"Karşıma geçmiş hayatımla oynayan adamın uzattığı çayı içecek değildim. Kendi intikamı için beni ve oğlumu kullanan adama çiçek uzatacak halimde yoktu. Ben ve oğlum adına iki kurşun sıktım. Merak etme ölmemiştir"

Siz Bana Aitsiniz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin