63. Bölüm

3K 318 46
                                    

İyi okumalar millet...

28. Temmuz

İnsan kalbi ne değişik çalışıyor ve hissediyordu. Bir damar tüm organlarınızı çalıştırarak hayata tutunduğumuzu gösteriyordu. Diğer damar vücudun tüm kirini toplayarak yeniden temiz hale dönmesi için çabalıyordu.
Peki ya kalbin hissettiği duygular?
Tüm yaşadığımız duyguları kalbin hissetmesi ne değişikti. Sanki beyinden daha önce olduğunu kanıtlaması için bir kere çarpıntı yapması yetiyordu.
Her anlamda...
Aşk içinde yaşamak içinde tek bir çarpıntı, tek bir vuruş ve iki işlev yapıyordu.
Duygular ve görevler...

Sanırım kalbimin hızlı çarpması ve elimi istemsizce karnıma koymamın en büyük sebebi, tarif edemediğim bir sevginin göğüs kafesim arasında yer alması olmuştu. Hiç ummadık anda gelen bir mucizeydi.
Sallantılı hayatımıza gelerek tam ortada durmuştu.

Derin bir nefesi ciğerlerime hapsederken, dudaklarımda günlerdir eksik olmayan gülümseme yerini aldı. Çok hafif bir rüzgar esintisi siyah saçlarıma vurarak karıştırdı.
Kendimi iyi hissediyordum, bebeğim bana iyi geliyordu.

Arada beynimde dönen bir karışıklık olsada düzeliyordu. Larisa'nın annesi yani psikoloğum olan Lara Hanımla eski seanslarıma geri dönmeyi düşünüyordum.
Aylardır öfke ve sinirim yükselmesi, ağlama krizlerimin tetiklenmesi ruhsal olarak yıpranma yaşadığımın başlıca sebepleri dururken duygu bozukluğum tekrar meydana geliyordu.

Tahribat her seferinde eskiye oranla yükselirken, dizginlediğim duygular ve törpülediğim sinirim beni yoruyordu.

Eskiden yani çocukken daha iyiydim. Umursamaz yaşamaya alışmış görmezden gelmeyi bir kalkan haline getirmiştim. Fakat bazen derler ya aklım ermeye başladı. Bendede öyle olmuştu. Aklım ermeye başladığında duygularımda beni bir kırbaç etkisiyle çarptı. O anlamayan umursamazlık kalkanı gittiğinde, şiddetli kırbaç darbeleri geldi.
Darbelere karşı koyamamak bedenimi ve ruhumu paramparça etti.

Lara Hanımın dediğine göre 'duygu bozukluğum her şeyi anlamaya başladıktan sonra oldu. Yaşanılanlara karşı elinden bir şey gelemediğinde içine atarak biriktirdin. Biriktirmek vücudunu etkiledi sonrada duygularını karışıktırdı' demişti.

Son aylar yaşadığım duygu karmaşasını fark ediyor ve buna önlem almak istiyordum. Artık daha büyük sorumluklarım vardı.
Elimi hafifçe karnımda gezindi. Bir bebeğim olacaktı. Mert'in abi olmasını sağlayan bir kardeşi olacaktı. Oğlumun etrafta koşuşturmasına ve ona oyun arkadaşlığı yapacak küçük yaramaz bebek gelecekti.
Ah tabiki gözlerinden parıltı eksik olmayan kocam Pamir ikisini hayranlıkla izleyecek ve benide ona hayran bırakacaktı.

Pamir Gümüşay ismi bir tek ona yakışırdı. Kehribari gözleri öyle derin bakıyordu ki, ruhumun derinliklerine sızıyordu.
Şimdi düşününce ilk tanıştığımız zamanlar komik geliyordu. İnsanın doğası değil midir? Önce korktuğu şeyden bir zaman sonra gülerek bahsetmek. İflah olmaz varlıklardık.

Şunu itiraf etmeliydim ki Pamiri gördüğüm an hayatımın değişeceğini hissetmiştim. Çünkü durduk yere oldukça yakışıklı ve karizmatik bir adam kapınızı çalmazdı. Tabi adres tarifi sormayacaksa onu bilemem.
Peki, Pamir'de adres sormak adına kapını çalsaydı?
Ah, hayır. Pamir'in o anki tavrı ve bakışları adres sormaktan çok sizi buldum, götüreceğim havasındaydı.

"Hava bugün baya güzel. Sıcaklık rahatsız etmiyor"diyen Arzu Hanımın sesini duyduğumda terasa çıktığını fark etmiş ve kapalı tuttuğum gözlerimi açmıştım.

"Güzel bir esinti var "diyerek onu onayladım.

Yeşil terlikleriyle yürüyerek karşımdaki tek kişilik bahçe koltuğuna oturdu.

Siz Bana Aitsiniz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin