İyi okumalar...
2018 Yılbaşı Gecesi
Kötülüğün rengi siyahtır derdi. İnsanlar bir kere siyah olan bir kıyafet giydiğinde vazgeçemez hep giymeye devam ederler derdi. Tıpkı bir kere kötülüğe adım atıp devam ettirmek gibi...
Ne çok özlemiştim onu, özgüvenli sözlerini, bilgelik barındıran tavırlarını, en çokta masumluğunu ve güçlü duruşunu, aramızda bir bağ örülmüştü. Belkide sadece bende eksik olan bağ yüzünden böyle hissediyordum.
Beni bırakıp gitmişti, daha doğrusu yaşadığı olaydan kaçmıştı. Benden değil. Erkeklerin bir kızı incitebilmesi ne kadarda kolay bir durum haline geldi, oysa kızlar erkekleri üzdüğünde düşman ilan ediliriz. Peki bizim erkekleri hangi kefeye koymamız gerekir? Boş versene hepsi siktirip olup gitsinler, Nurvet geri gelsin.
Gittiği günden beri onu özlüyorum, sanırım ona aşık oldum. Dudaklarımdan istemsiz bir kahkaha döküldü. Sanırım fazla alkol kafamı bulandırdı fakat içmeyi bırakmayacağım. Doktorum şu an beni görse çığlık atar ve babamı arardı. Babama yaranmaya çalışan doktoruda siksinler, fahişe kaltağın teki.
Babamın ona karşı davrandığı flörtöz tavrından nefret ediyorum.
Ah herkesten nefret ediyorum en çokta lanet Kıvançtan. Bu hayatta tek sevdiğim insanı onun yüzünden kaybettim. Şerefsiz herif, uçkuruna düşkün her erkek gibi sevdiği kadını aldattı. Erkekler bir kızı severken neden başka kızla aldatırlar?
Dürüstçe ve doğrudan ayrılıp o kızla birlikte olmak dururken, ah almanın neyini seviyorlar?
Erkek coğrafyası sanırım farklı çalışıyordu. Tekle yetinmek yerine fazlasını istiyorlardı.
Elimdeki kadehi gökyüzüne kaldırdım. "Aldatılmış her kadının şerefine, öncelikle Nurvete"diyerek kadehteki içkiyi tek dikişte bitirdim.
Masada bulunan şişeden kadehi tekrar doldurdum. Yanımda duran bilgisayarı kucaklayarak mail adresime girdim. Sık kullanarak birinci sırada duran mail adresine girerek parmaklarımı oynattım.
'Kardeşim,
Uzun zaman oldu. İki yıl mı yoksa daha fazla mı oldu şuan hesaplayamıyorum. Ama seni çok özledim. Sana kaçıncı mail yazışım bilmiyorum, sanırım sana sadece sarhoşken yazabiliyorum. Gittiğin yerde mutlu musun?
Ben mutlu değilim. Babamın baskısından ve şerefsiz Kıvanç'ın yüzünü görmekten bıkmış durumdayım. Ayrıca Sanem'in yada Senemin adı her ne haltsa o kaltağın magazin haberlerinde yüzünü görmekten de bıktım. Sana söyleyemedim ama evlendiler, bir kız çocukları oldu.
Sanem, senin onları gördüğün gece hamile kalmış, sanki o lanet günü özel kılmak için elinden geleni yapmış, ondan nefret ediyorum.
Aslında ikisinden de çok nefret ediyorum. Ama uçkuruna sahip olamayan Kıvanca ayrı bir kara liste hazırladım. Masum bir kızın hayatını alt üst etmesini kaldıramıyorum, heleki bu senin gibi bir melek insan olunca'
Yanaklarıma boca olmuş tuzlu damlacıkları elimin tersiyle silerek kadehten bir yudum aldım.
'Aslında ondan bir farkım yok, senden sakladığım bir sırrım var. Ben...
Ben okula ilk başladığımızda Kıvançla bir iddiaya girdim. Senin üzerine.
Kıvanç'ın seni tavlaması üzerine daha doğrusu, bunu sana hep itiraf etmek istemiştim. Kaç mailde bunu yazarak sildim, sanırım yollamadan önce tekrar sileceğim, bilemiyorum.
Kıvanç şerefsizini bitirmek için bir plan kurdum. Herşeyini yerle bir edeceğim imajını, şirketini, olmayan onurunu dahi.
Bana yardım eden biri var, Pamir Gümüşay.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...
