14. Bölüm

10.7K 549 46
                                    

İyi okumalar...

'Herkes birilerini özler geçmişten. Ben ise, en çok kendimi özlüyorum. Birileri o kirli yalanlarıyla, henüz yüreğimden geçmemişken.'

🌟

İnsanları iyi analiz etmeli ve düşmanlarınızı asla hafife almamalısınız.

Şimdi karşımda bana şaşkınlıkla ve kızgınlıkla bakan adam beni iyi analiz edememiş ve hafife almıştı. Bana, kendisiyle evlenmeyi şart sunduğun da, her istediğini kabul edeceğimi de düşünüyordu. Fakat yanıldığı bir nokta vardı ki, ben istemediğim hiç bir şeyi kabul etmezdim.

Elindeki kadehin son yudumunu da alarak sehpada ki viski şişesine uzandı. Bu içtiği ikinci kadehti, sessizlikle ona zaman veriyor, vereceği cevabı sabırla bekliyordum.

"İki gündür susmanın, sorun çıkarmayarak ayak uydurmanın, sebebi buydu demek"dedi sonunda kağıtta gezdirdiği gözlerini bana dikerek, oturduğum koltuktan alayla ona baktım.

"Beni hafife alarak, her istediğini yaptıracağını düşünen sendin Pamir"dedim

Kaşlarını çattı.

"Sadece oğlumun ve senin yanımda olmanızı istedim. Bunu da bir evlilik ile sağlamayı uygun gördüm"

"Senin uygun gördüğünü ben görmüyorum."dedim dişlerimi sıkarak
" Karşıma geçmiş bir ilişkimiz varmış gibi davranmayı kes, biz birbirini tanımayan iki yabancıyız"

Sözlerim onda bir etki etmemiş gibi kağıda tekrar baktı.

"Peki bende buraya bir madde ekleye biliyor muyum?"

"Ne tür bir madde?"dedim

"Bir çocuk daha istiyorum"dediğinde, odayı kahkaham doldurmuştu. Adam resmen kendini aştıkça aşıyordu.
Yüzümdeki gülümsemeyi silerek sinirle ona baktım.

"Seninle birlikte olup çocuk yapmayacağım. Bu evlilik sadece bir yıl sürecek, bir yıl sonra Merti de alıp Amerika'ya eski yaşamıma döneceğim"diyerek ayağa kalktım. " Çok çocuk istiyorsan başka kadınlarla birlikte olup yaparsın"dedim

Bir süre yüzüme baktı, dudaklarına konan hafif tebessümle kağıda bakarak konuştu.

"Birlikte olmamıza gerek yok, Mert gibi laboratuvar ortamında olsa da olur"

Ters ters ona bakarak yumruklarımı sıktım.

"Sana taşıyıcı annelik falan yapmayacağım Pamir"dedim. Göz ucuyla duvardaki saate baktığımda az zamanım kalmıştı.
"Son sekiz dakikan kaldı"

Önünde duran kağıda hala hayretle bakıyordu. Sehpada duran biletleri alıp Larisa'nın getirildiği çantaya koydum.
Çantayı koluma takıp kapıya giderken beni izliyordu.
Kapının koluna elimi uzattığımda beni durdurdu.

"Gitmene gerek yok"diyerek sıkıntılı nefesini verdiğinde arkamı dönüp ona baktım.

Masada duran kalemi alarak, ona verdiğin kağıda imza attı. Şaşkınlıkla Pamirin şart sunduğum maddeleri kabul etmesini izledim. Ben en başından beri kabul etmez ve Merti de alıp Amerika'ya dönerim zannediyordum.

Oturduğu koltuktan ayağa kalkıp bana yaklaştı, ben hala şaşkınlığın sersemliği ile ona bakıyordum.

"Bir işte çalışmanı istemiyorum fakat sözleşmede bu madde olduğu için çalışmanı kabul ediyorum. Ama benim istediğim bir yerde çalışman şartıyla"dedi kehribarlarını bana dikerek, anlamsızca başımı salladım.

"Sanırım artık inmeliyiz, bizi bekliyorlar"dediğinde biraz olsun kendime gelerek, boğazımı temizledim.

Bana uzattığı koluna girdiğimde yan tarafımda ki kapıyı açarak, dışarı çıktık. Koridorda ilerlerken garsonlar etrafta koşuşturuyor, organizatör şefi bizi merdiven basamaklarında bekliyordu.

Siz Bana Aitsiniz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin