İyi okumalar...
Araba büyük beyaz kapıdan geçtiğinde, toprak zeminden hızla ilerleyip evin önünde durdurdum. Arabadan hızla ilerleyip bana yenge diyen herifin yanına sert adımlarla gittim.
Karşımda bana çatık kaşlarla bakıyor, neden onun üstüne yürüdüğümü çözmeye çalışıyordu.
Elimdeki araba anahtarını üstüne fırlatıp dişlerimi sıktım."Beni seni mi takip ettirdin?"dediğimde bakışlarını yukarıdaki bir pencereye dikti. Bende onun baktığı yere baktığımda tırnaklarımı avuçlarıma batırıp ahşap kapıya ilerledim.
Kapı ziline basmamla açılması bir oldu. Karşımda kucağındaki Mertle duran Sima, diğer elindeki biberonu tutmuş Merte içirmeye çalışıyordu.
"Sonunda geldin yenge. Merte uyandı, karnını doyuracaktım."
Söylediklerini duymazdan gelip Merte baktım.
"Mert'in çantasını aşağı indirsinler ve sende üstünü giydir birazdan geleceğim."
" Ne oluyor yenge nereye gidiyorsunuz" diye başlayan sorularını merdivenleri çıktıktan sonra duymadım.
Krem rengi kapıya vardım da hızla açıp kapının duvara çarpmasını sağladım. Koltukta elindeki kahveyi içen Pamir, bu davranışıma ters bir bakış atıp önüne döndü.
Onu umursamayıp koltukta ki ceketimi ve Mert'in yatağın üzerinde duran oyuncaklarını aldım.
"Nereye gidiyorsun?"diye çıkan sesini duymazdan gelip, yan tarafta duran Mert'in çantasını aldım.
"Nurvet bana bir cevap ver"diye sesini yükselttiği de arkamı dönüp sinirli bakışlarımın hedefi oldu.
"Seni ilgilendirmiyor, ben gidiyorum. Evliliği falanda unut, istediğin mahkemeye de başvura bilirsin" dedim
Elindeki telefonu koltuğa atıp bana yaklaştı.
"Ne saçmalıyorsun sen, hiç bir yere gidemezsin"
"Sana soracak değilim, benimle bir bağın yok"diye sesimi yükseltim.
"Sen gidebilirsin ama Merti götüremezsin"dediğinde kahkaha attım.
"Daha düne kadar haberin olmayan bir çocuğu iki günde benimsedin."dediğimde bana anlamsızca baktı.
"Sence de bu benimseme çok çabuk olmadı mı? Tıpkı bugün beni takip ettirdiğin gibi önceden de bizi takip etmişsindir öyle değil mi?""Bugün iyi değildin. Sadece sana bir şey olmaması için peşine adam taktım."
Ona gerçekten böyle bir cümle kurdu mu diye baktım.
"Alnım da ne yazıyor"
"Ne?"dedi anlamsızca
"Diyorum ki alnım da gerizakalı yazsa sana inanırdım. Ama ne yazık ki sana inanmıyorum."
Arkamı dönüp çıkacakken, kurduğu cümleyle durdum.
"Başkasının harap ettiği güvenini ben tamir edemem. Ama ben yalan söylemem"dedi
Omuzumdan arkaya bakıp gözlerine baktım.
"Merak ediyorum, benim herşeyimi araştırdın mı?"dedim.
Gözlerime bakıp cevap vermedi.
"Elbette araştırdın."deyip merdivenlere ilerledim.
" Nurvet böyle gidemezsin, hem nereye gideceksiniz bu saatte, oğlumu seninle hiç bir yere göndermem"diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...