İyi okumalar...
15.Mart
Dipsiz bir çukura düşmüştüm. Kurtaranım olur mu bilmiyordum. Ama çukurdan çıkmak için herşeyi yapacağımı biliyordum.
Araba bir saat sonra büyük bir çiftlik evinin önünde durdu. Büyük demir beyaz kapı açıldığında toprak yola giriş yapmıştık. Orman türü bir alandan geçip, bizi kale kadar büyük bir çiftlik evi karşıladı.
Arkamızda duran iki koruma arabası yanımıza yanaşıp durdu. Bana yenge diyen adam kapıyı açıp inme mi bekledi. Mert'i kolumla sarıp arabadan indim.
Her yerde korumalar dolanıyordu. Evin dış yapısı taştan ve işlemeli sütunlar ile göz doyurucuydu. Ormanın içinde olan çardak süslenmiş,veranda dan daha göz önünde tutulmuştu.
Belimde bir el hissedince, etrafı incelemeyi kesip sola döndüm. Pamir eliyle evi gösterip, yürümemizi işaret etti.
Yavaş adımlarla meşeden yapılma kahverengi kapıya geldiğimizde zili çaldı. Bir dakika geçmeden açılan kapıyla, bizi orta yaşlarda bir kadın karşıladı.
"De Pamir geldiniz. Geçin geçin size bekleyordik."dediğin de yandan Pamir'e baktım. Ne ara haber vermişti.
Belimde ki elini sıkılaştırıp koridorda ilerlememizi sağladı. Büyük açık renklerle dizilmiş salona geldiğimizde kırklı yaşlarda bir kadın, kumral bir kız ve siyah saçlı bir erkek ayakta bizi bekliyordu.
Kadının gözleri önce bana ardından kucağımda ki Merte kaydı. Göz bebeklerinin büyüşünü saniye saniye izledim.
Bunların sanırım ailecek göz rengi kehribardı. Yavaş adımlarla bana ilerledi. Gözlerinden yaşlar süzüldüğünde kaşlarım çatıldı. Neden ağlıyordu. Anlamsızca Pamir'e baktığımda oda çatık kaşlarla olanları izliyordu.
"Aman Allahım, Pamir'in kopyası gibi.."dedi elini Mert'in sırtına koyarak, aldığım nefes bir an kesildi. Bedenim kaskatı kesildi. Pamir bunu hissetmiş gibi belimde ki, elinin baş parmağıyla belimi okşadı.
Zar zor aldığım nefesle kadına baktım. Başımı hafifçe sallayıp onu onayladım.
"Kendisinin bize çektirdikleri yetmedi. Şimdi de kopyasını yaratmış" dedi alaylı sesiyle siyah saçlı genç adam.
"Yaşasın erkek bir yeğenim oldu."diye bize doğru atladı genç kız, bir adım gerileyip Pamir'e baktım.
Boğazını temizleyip, yanımızda duran kadına ilerledi.
" Canım bu annem Arzu" eliyle bize bakan kızı gösterip "Bu yerinde duramayan kız kardeşim Sima" bakışlarını bize uzaktan gülen erkeğe çevirdi. " O gördüğün haylaz erkek kardeşim Samet " dedi
"Memnun oldum."diye mırıldandım.
Pamir bana yaklaşıp arkadan Mert ve beni göğsüne yasladı. Mert'in başını öpücük kondurup elini omzuma sardı.
" Bu güzel kadın, müstakbel nişanlım Nurvet ve kucağındaki oğlumuz Mert" dedi annesine bakarak, kadın olduğu yerde sarsıldı.
Öne atılıp onu kolundan tuttum. Pamir annesini kucağına alıp salondaki gri koltuğa yatırdı. Öylece gözlerini Merten ayırmıyordu.
Mert bunu hissetmiş gibi ağlamaya başladığında, ne yapacağımı bilemedim. Onu kucağımda sallamama rağmen ağlaması durmuyordu.
Pamir bana yaklaşıp bize sarıldı. Başta ne tepki vereceğimi bilemesem de boşta olan elimi beline sardım.Mert'in başına öpücükler kondurup, kulağına sakin olması için güzel sözler söylüyordu. Mert sustuğun da geri çekilip, annesine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...