İyi okumalar...
19. Mayıs
"Ne babamızın omzunda ağlayabildik, ne de annemiz üzülür diye dertleşebildik. Bizi biz büyüttük ve biz öldürdük"
Güneş doğmuştu çoktan, cam tavandan içeri sızarak göz kapaklarıma ulaşmış gözlerimi açmamı sağlamıştı. Sırt üstü uzanmış cam tavanı izlerken, boynuma vuran Pamir'in nefesi beynimi soru yağmuruna tutuyordu.
Dün gece bir adım attın ve bunun pişmanlığını sakın düşünme, artık sen mutlu olmayı hak ediyorsun Nur.Atılacak adım atılmış, her şey bir kenara bırakılmıştı. Geriye sadece mutlu olmayı dilemek kalmıştı.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama erken bir saat olduğunu gökyüzünün koyu maviliğinden anlaşılıyordu. Mert'in uyanma saati yaklaşıyordu.
Gece yastığımın yanına bıraktığım telefonumu, ani hareket etmeden elime aldım.
Elisaya mesaj atarak bekledim. Eminim şimdi uyanıktır.
Günaydın canım.
Günaydın Nurvet Hanım
Hanım değil abla diyecektin Elisa
Üzgünüm resmiyet alışkanlığı :(
Başımı olumsuzca sallayarak mesaj attım.
Mert uyandı mı? Gece nasıldı, huysuzluk etti mi?
Gece aniden uyanıp ağlamaya başladı. Durduramayınca sizi aradım ama Pamir Bey açtı. Mert'in ağladığını söyleyince geldi. Mert babasını gördüğünde hemen susarak göğsünde uyudu. Pamir Bey, Mert'i uyuttuktan sonra tekrar yanınıza döndü.
Pamir gece Mert'in yanına mı gitmiş, ben nasıl uyanmadım. Göz ucuyla yanımda yatana bakıp tekrar mesaja döndüm.
Mert şimdi uyandı.
Çantasında olan mamadan biraz yedirebilirsin.
Tamam abla.
Telefonun titrediğini duyduğumda, başımı yastıktan hafif kaldırarak Pamir'in tarafında olan çekmecenin üstüne baktım. Onun telefonu çalıyordu. Fakat sessizdeydi.
Umursamayarak yastığa başımı yasladığımda telefon susmuş ama tekrar çalmaya başlamıştı. Bir kaç çalıştan sonra sessizliğe gömüldüğünde telefonumdan gündeme bakmaya devam ediyordum.
Aşağıdaki kapı tıklatılmaya başladığında, kaşlarımı çatarak olduğum yerde doğruldum.
Pamir de kapı sesini duymuş olacakki aniden gözlerini açarak benimle göz göze geldi. Benim konuşmama fırsat vermeden yan tarafında duran çekmeden silahını çıkardığında şaşkınlıkla baka kaldım.
Yataktan hızla çıktığında altındaki eşofman altı kasıklarına doğru biraz daha indi. Elini dudaklarına bastırarak bana sus işareti yaptığında merdivenlerden inmişti bile.
Neler olduğunu anlamayarak yatağın kenarında duran siyah tişörtü üstüme geçirdim. Tişört Pamir'e aitti.
Boydan camın önüne yaklaştığımda pek bir şey göremiyordum. Ama korumaların çoğaldığını fark etmiştim. Aşağıdaki kapının sertçe çarpılma sesini duyduğumda olduğum yerde sıçradım.
Bir dakika içinde merdivenlerden hızla çıkan Pamir'e döndüm.
"Hemen gitmeliyiz"dediğinde kaşlarım havalandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...