İyi okumalar...
23. Nisan
' Zor zamanlarınız, acılarınız ve aldığınız dersler bir gün gücünüz, farkındalığınız ve nimetiniz olacak'
"Yenge, de hayde gideceğiz"diye seslenen Musto ile gülerek merdivenlerden indim.
Merdivenin başına koyduğu eliyle başını eğmiş, benim merdivenlerden inmeme bakıyordu.
"Ne acelen var Musto, şirket olduğu yerde duruyor, istediğimiz zaman gideriz"
Kaşarlarını çatıp kucağımda tutuğum Mert'e baktı. Birden ciddileşip üstüne giydiği takım elbisenin yakasını düzeltti.
"Patronlar şirkete geç gitmez Yenge Hanım"dediğinde yanına durmuş, ona sen ciddi misin bakışları atıyordum.
Mutfak tarafından gelen kahkaha ile oraya döndüm.
Sima elinde tuttuğu çantasıyla gülerek yanımıza geliyordu.
"Küçükken babamın karşısında bende böyle duruyordum"dedi.
Ona gülümseyerek Mustoya döndüm.
"Şirkete Pamirle gitseydin Musto, niye bizi bekledin?"diye sordum. Gözlerini ben ve Mert arasında gezdirip hoşnut olmayan bir tavır takındı.
"Pamir abe, Yengen ile bebeyi almadan gelme dedi" diyerek gözlerini kısıp Merte baktı. Mert onun bu hareketine gülmüştü.
Samet arkamdan hızla merdivenleri inip kucağımdaki Mert saçlarına öpücük kondurdu.
"Hadi gidelim"diyen Samet'le, Musto zıplayarak kapıya koştu. Sonra ne yaptığını fark etmiş gibi durdu. Tekrar üstünü başını düzeltip yavaşça kapıyı açtı.
Bizim gelmediğimizi görünce kaşlarını çatıp "De hayde, beton yoktur ayaklarınızda"dedi
Sima ve ben gülerek ilerlerken Samet, Musto'nun yanına yaklaşmıştı. Elini omuzuna atıp birlikte garaja gidiyordular, ben merdivende durduğumda Sima da durdu.
"Yenge niye durdun?"
"Birazdan arabayı getirirler"dedim.
Gülerek koluma girdi. "Yenge bugün istediğimiz arabayı seçme hakkımız var"dediğinde kaşlarımı çattım.
"Anlamadım?"
"Her 23 Nisan'da abimin arabalarından istediğimizi seçerek kullanabiliyoruz"dedi. Garaja girdiğimizde Samet yan tarafta duran asansörün içindeydi. Burda asansör mü vardı?
Bizde bindiğimiz de, bir kat aşağı indik. Asansör kapıları açıldığında gördüğüm arabalarla ağzım açık kaldı.
"Yok artık"dedim anın şokuyla, Sima gülerek arabalara ilerledi.
"Hadi Musto, hangi arabayı istiyorsun?"diye soran Samet'le, ben bir araba galerisinden daha çok arabaya sahip upuzun alana bakıyordum. Porsche, Bugatti, Ferrari ve Mercedes türü otuzdan fazla son model araba vardı. Hayatımda hiç bu kadar toplu lüks araç görmemiştim.
"Bunlar Pamir'in mi?"diye sordum.
Sima başını salladı.
"Evet, abim hız tutkunudur. Amerika'da fark etmedin mi?"dediğinde yutkunarak, arabaların arasında gezdim.
"Hayır, fark etmedim"dedim.
"Aha, bunu istiyorum"diye sesi yankılanan Musto'ya döndüm. Siyah renk bir Ferrari'yi gösteriyordu. Samet yanına ilerleyerek elini arabanın ön lastiğinin içine sokup anahtarı çıkardı. Düğmeye basıp arabayı açtığında Musto koşarak yan koltuğun kapısını kaldırıp içinde bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siz Bana Aitsiniz +18
Teen Fiction[ Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır!! ] "Onu öğrendiğim gün hayatım değişti. Ondan bir oğlum oldu. Beni bir çocuğun babası yaptı ve şimdide eşi oldum. Bu güzel kadını sevmemek mümkün mü?" Genç adam, duyduğu sözlerle mutlu oldu fakat içini kaplayan...
