Uyandığımda saat 9 olmuştu çoktan. Yattığım yerden kalktım ve Luna'nın yanına gittim. Uyanmıştı ve kollarını kaldırarak gülüyordu. Yavaşça kaldırdım ve kucağıma aldım. Kokusunu içime çekip yavaşça öptükten sonra onunla konuşmaya başlamıştım.
"Kızım, günaydın. Güzel uyudun mu bakalım? Rüyanda beni gördün mü?"
Ona tekrar gülümserken o da bana gülümsüyordu.
"Ne oldu? Konuşmayacak mısın?"
"Hayır, diğer çocuklar gibi davranmak istiyorum. Bana istediğini söyle cevap vermeyeceğim."
"Peki, gel babayı uyandıralım."
Yine gülümsediğini görmüştüm. Konuşmuyordu ama yapmak istediğini de yaptırıyordu. Barış'ın yanına gittim ve birazcık dürttüm.
"Barış, uyan hadi."
Barış doğrulup gözlerini ovalarken Luna'yı ona verdim.
"Siz hasret giderebilirsiniz. Benim biraz işim var."
"Babasının güzel kızı uyanmış mı? Canım kızım..."
Barış Luna'ya bir şeyler söylerken Cenk'in yanına gittim ve biraz sarstım. Uyanmıyordu bir türlü.
"Cenk kalksana."
"Ne oluyor ya? Sabah mı oldu?"
"Yok öyle içimden geldi, sabah oldu tabii kalk hadi. Plan yapmalıyız."
"Planı neden diğerleri ile yapmıyorsun?"
"Çünkü onların yapacakları belli. Senin nişancıların yapacaklarını konuşmalıyız."
"Off."
Cenk istemeye istemeye yerinden kalktığında birlikte masaya geçmiştik ve internetten bulduğum Ata Mezarlığı'nın fotoğraflarını göstermiştim. Etrafında binalar yoktu o yüzden adamları da içeri sokmalıydık çünkü Ada'nın bu sefer tek kişi gelmeyeceğine adım gibi emindim.
"Ada geçen sefer zor duruma düştü. Biz büyü yapamadığımız için bizi karşı karşıya getirmek için kurt adamlar ile geleceğini düşünüyorum. Hatta buna eminim. O yüzden adamlarına kurtboğanların olduğu silahlar vermeliyiz."
"Nasıl yani? Ada ve adamlar içeri girdiğinde bizim adamlar onları mı öldürecek."
"Hayır, Ada bizi etkisiz hale getirmek için adam tutmuştur diyorum. O adamları kurtboğan ile etkisiz hale getirip sanki onlardan biriymiş gibi konuşmaları lazım."
"Anladım ama ya Ada anlarsa adamların biz olduğumuzu."
"O zaman yapacak bir şey yok. Herkes yerinden çıkacak ve birebir kavga olacak."
"Tamamdır. Planı bizimkilere anlatıp sana dönerim. Hasada ne kadar zaman var?"
"Ada geçen sefer bir kaç gün önceden yapmayı başarmıştı yani daha doğrusu başaracaktı şimdi de bir hafta kadar önceden yapabilir hazırlıklı olmalıyız. Yani bu akşam olabilir. Hayır, kesinlikle bu akşam."
"Tamam, ben bir kaç telefon görüşmesi yapayım."
Cenk çıktığında ve uzaklaştığına emin olduğumda arkamı döndüm.
"Uyuyor numarası yapmanıza gerek yok. Tembellik etmeyin de kalkın."
Herkes bir anda kalktı ve banyo için sıraya girdi.
"Planı duydunuz. Bir daha anlatmayacağım."
"Duyduk ama neden diğer adamları yerine biz geçmiyoruz daha sağlam olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...