59.Bölüm

34 2 0
                                    

"Ece..."

"Efendim?"

"Sen hala burada mısın?"

"Evet, ne oldu bir şey mi istiyorsun?"

"Evet, karnım acıktı. Yemek söyleyebilir misin?"

"Tabii ama son olarak şu ilacı da iç bakarsın iyi gelir, yemek söylemeyiz gidip yerinde yeriz."

"Hiç sanmıyorum ama olur. Ver içeyim."

İlacı ve suyunu verdikten sonra uyurken terlediğini fark etmiştim.

"Cenk bak terlemişsin, üstünü değiştir istersen sonra yemek yeriz."

"Tamam."

Odadan çıktım ve giyinmesini bekledim. Giyildiğinde beni çağırmıştı.

"Ece, inanamayacaksın ama çok iyi hissediyorum. Hiç hasta değil gibiyim."

"Gerçekten mi? Ateşin düştü o zaman."

Gidip elimi alnına koydum."

"Gerçekten de düşmüş, e iyi o zaman dışarıda yiyelim. Hem sana da değişiklik olur."

"Peki."

''Ha bu arada, sana bir şey söyleyeceğim.''

''Dinliyorum...''

''İnsanlığım geri geldi.''

''Ne?! Gerçekten mi, ne zaman?''

''Söyleyeceğim ama dalga geçmeyeceksin, tamam mı?''

''Tamam söz.''

''Sen uyuyakaldığında.''

Gülmeye başladığında koluna vurdum.

''İyi ki dalga geçmeyeceğine söz verdin, bir de vermeseydin bitmiştik. Hadi gidelim.''

Evden çıktıktan sonda nereye gitsek diye düşünmüş ve yakınlarda bir restoran bulmuştuk.

"Burası Barış'ın biliyor musun?"

"Hayır bilmiyordum. Sen nerden biliyorsun?"

"E ne de olsa Hakan'ın şirketine bağlı her şey. Şimdi Hakan öldü ve mirası dağıtılacak. Ordan da herkes kendi payına düşeni alacak. Ama bu restoranın ona ait olduğunu öylesine söylemişti diye hatırlıyorum. Hadi gel girelim."

"Tamam, şu masa nasıl?"

"Olur hadi geç."

Oturduktan sonra ne yiyeceğimize karar vermiştik. Siparişlerin gelmesini beklerken karşı masada oturanları görmüştüm. Afra değil miydi o? O da beni görmüştü. Karşılıklı bakışıyorduk.

''Ayrıca şu arka masada oturanlar Ece ve Cenk mi?''

Demişti ve sonra Barış'ta arkasını dönüp bize bakmıştı.

''Aa, siz de mi buradaydınız? Hani Cenk hastaydı? Ya gelsenize buraya.''

Cenk'e bakmıştım, o da kafasını sallayınca karşı masaya geçmiştik.

''Cenk hastaydı da iyileşti sonra.''

''Ne, bu kadar hızlı mı?''

''Evet mucize gibi değil mi? Neyse sen onu bunu bırak bu masanın hali ne?''

''Hiç... Öyle canım çekti.''

''Hepsini aynı anda mı?''

''Ne yani? Yiyemez miyim? Ne demek istiyorsun?''

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin