"Anne."
Demek ki Cevdet Bey, Barış'ı dinlenmemiş ve annesini mezarından çıkarmıştı. Ortamda gergin bir sessizlik oluşmuştu.
"Oğlum."
"Ne işin var senin burada?"
"Böyle bir savaşta seni nasıl yüzüstü bırakabilirdim?"
"Seneler önce yaptığın gibi."
"Barış uzatma artık."
"Konuşma baba. Sana böyle bir şey yapmamanı söylememe rağmen yapmışsın. Bu kadın seni bir kez daha terk ettiğinde söylediğimi hatırlarsın."
"Hayır Barış, o hatayı bir kere daha yapmayacağım. Sizi terk etmeyeceğim."
"Beni terk edemezsin zaten, çünkü şu anda da benimle değilsin."
Barış başka bir şey söylemeden çıkıp gitmişti. Bende peşinden gidecektim ki o anda bir şey fark ettim.
"Hakan nerde?"
Diğerleri de baktıktan sonra fark etmişlerdi.
"Şerefsiz adam, kaçmış."
"Neyse tamam bunu daha sonra düşünürüz. Ben gidiyorum. Burayı da halledersiniz artık."
Tam gitmek için hazırlanıyordum ki Ece'nin gözlerini açtığını ve hızlıca üzerime geldiğini gördüm. Son anda onu durdurmuştum.
"Ece sakin ol. Ne yapıyorsun?"
"Vücudunda vampir kanı varken öldü. Şimdi de geri döndü. Vampir olarak."
"Samet, Ece benim kanımı içmeden önce bir şey yapabilir misin?"
Samet gelmiş ve Ece'yi almıştı. Bende Barış'a bakmak için çıkmıştım.
.
Ece'yi alıp avludan çıkmıştım. Çok sinirliydi ve yenidoğan olduğu için kan istiyordu. Arabada oturmak istemiyordu.
"Ece arabama zarar vermezsen sevinirim. Sakin ol, seni istediğin şeye götürüyorum."
Biraz daha agresif davranışlar sergiledikten sonra durmuştu. Eve geldiğimizde Ece'yi sakin olmaya zar zor ikna ederek bahçeye sokmuştum. Bulduğu en ufak fırsatta kaçmaya çalışıyordu çünkü.
"Hadi gel yemek yiyeceğiz şimdi."
Onu mutfağa götürmüş ve buzdolabından bir paket vermiştim. Hemen içmeye başlamıştı.
"İyi misin?"
"Hayır, daha fazla istiyorum."
"Biliyorum ama şimdi veremem. Bir kaç saat geçmeli yoksa asla duramazsın. Yenidoğan olduğun için 20 kişinin kanını içebilecek kapasiteye sahipsin. Bende senin geçtiğim yollardan geçtim. Sakin ilerlemeliyiz olur mu?"
"Daha fazla istiyorum."
"Tamam, hadi dışarı çık. Hem kendine zarar ver hem de insanları öldür. Sonra da bir katil olduğun için pişmanlık duy. Nasıl fikir?"
"Kabul." Deyip yerinden kalkmıştı ki kapının önünde durup çıkmasını engellemiştim.
"Saçmalama Ece, otur oturduğun yere."
Sinirli sinirli gidip oturmuştu. Ben ilk vampir olduğumda dayım beni zincirlemişti. Bunu Ece'ye yapamayacağım için başka bir şeyler düşünmeye çalıştım ama aklıma bir şey gelmiyordu. Sohbet konusu açmaya çalışıyordum ama konuşmuyordu. Biraz daha düşündükten sonra iyice çıkmaza girmiştim. Tek yapabildiğim bir kaç saat daha bekleyip bir paket daha vermekti. Mecburen öylece oturacaktık. Yarım saat sonra iyice sıcak olmaya başladığı için üstümü çıkarmıştım. Kalkıp kendime bir kahve yapmıştım. Ece tabii ki istememişti. Hala aynı şeyleri söylüyordu. Kahvemi bitirip bardağı da yıkadıktan sonra Ece'yi bana bakarken gördüm. Yanına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...