45.Bölüm

39 4 15
                                    

"Ne istiyorsunuz?"

"Bodrumunda sakladığın adamı. Barış'ı."

"Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."

"Dalga geçme. Tabii ki anlıyorsun büyükanne."

Büyükanne? Neyden bahsediyordu bu?

"Git buradan Merlin. Barış burada değil."

"Onu hissedebiliyorum büyükanne. Barış'ı bize ver. Ne istiyorsun ondan?"

"Ben bir şey istemiyorum. Barış burada değil diyorum sana."

"Pekala bunu sen istedin."

Merlin bize dönmüştü ve sakin bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Evet arkadaşlar. Anlasanız artık. Hedef o."

Afra Ediz ve Oğuz hırlamaya başladığında Samet ve ben de saldırıya hazırdık. Kadın biraz tedirgin görünüyordu ama kendinden emin duruyordu. Tam hamle yapmak için hazırdık ki, kadın konuşmuştu.

"Tamam, sakin olun. Buyrun içeri geçip konuşalım."

Tereddütle diğerlerine baktım. Herkes Afra'nın söyleyeceği şeyi bekliyordu. Afra Merlin'e baktı. Hiçbirimiz ne olduğunu anlamamıştık.

"Peki, kabul."

Sonrasında ne olduğunu anlamamış bir şekilde içeri girmiştik. Kadın bizi salonunda ağırlamıştı. Atmosfer çok garipti. Afra boğazını temizlemiş ve konuşmaya başlamıştı:

"Hanımefendi, isminizi öğrenebilir miyim?"

"Tabii, ben Havva."

Herkes bir saniyeliğine durmuştu. Havva, o Havva değildi herhalde. Afra'da böyle düşünmüş olacak ki konuşmasına devam etmişti.

"Havva Hanım, Merlin Barış'ın bodrumunuzda olduğunu söyledi. Siz de bunu inkar ettiniz. Rica etsek bodrumunuza bakabilir miyiz?"

"Buna izin vermeyi çok isterdim fakat olmaz."

"Peki, rica etmeyi denedik en azından değil mi?"

Afra yavaşça Ediz'e dönmüştü.

"Ricamız bir işe yaramadığına göre, öldürme kısmına geçebiliriz."

"Neyden bahsediyorsunuz siz? Bodrumumda kimse yok diyorum size. Siz ise öldürmekten falan bahsediyorsunuz. Ayrıca, bir kahini öldürmek kolay mı sanıyorsunuz?"

"Kahinler aynı anda kaç kişinin zihin ve beden kontrolünü ele geçirebilir büyük anne? Bunu en iyi sen bilirsin değil mi? Sadece ama sadece üç kişinin. Dikkat ettiysen biz altı kişiyiz. Bence zaman kaybediyoruz. Ben bodruma gidiyorum. İyi günler büyükanne."

Merlin önden yürümeye başladığında Afra ile göz göze geldik ve kararlaştırdık. Afra Merlin'in peşinden aşağı inerken ben de diğerlerine döndüm. Hayatımda hiç bir kahinle savaşmamıştım. Ölmemeyi umuyordum.

.

Merlin'in arkasından giderken Barış'ı aşağıda bulacağımıza çok inanmıştım ve hızlıca iniyordum basamakları. Bir kapının önüne gelmiştik. Üzerinde bir kilit vardı. Kolayca kırıp kapıyı açmıştım. Kapıdan içeri girdim, her yer zifiri karanlıktı. Sağ taraftaki duvardan ışığı açtım. Fakat burada kimse yoktu. Bomboş bir bodrumdu burası. Arkamı döndüm.

"Merlin? Barış burada demiştin."

"Buradaydı. Ama gitti."

"Ne diyorsun, anlamıyorum? Nereye gitti?"

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin