Sabah 05.00'te kalkmıştım her zamanki gibi. Sporumu yaptım, duş aldım, yemeğimi yedim. Bunların hepsi Saat sekiz gibi bitmişti. İş için üstümü giyindim. Evden çıktım. Hangi araba ile gitsem diye ufak bir ikileme düştüm ama sonunda bir tanesine karar verdim ve alttan hafif bir müzik açarak şirkete doğru gitmeye başladım. Bugün babamı ziyaret edecektim. Umarım fazla iş yoktur. Şirketin önüne geldiğimde anahtarı verdim ve içeri girdim.
"Günaydın Berk Bey."
"Günaydın Merve."
"Günaydın Berk Bey."
"Günaydın İlayda."
"Günaydın Berk Bey."
"Günaydın Mustafa."
"Günaydın Berk Bey."
"Günaydın Arif."
"Günaydın, Berk Bey(!)"
"Günaydın Berna Hanım(!)"
"Nasılsın abicim?"
Deyip sarılmıştı. Berna işte ne bekliyorsunuz ki? Sen gel sabahın köründe şirkete. Cool bir şekilde yürü herkese günaydın de. Berna gelsin şirketin ortasında üstüne atlasın. Oluyor mu?
"İyiyim sen?"
"İyi ne olsun. Seni bir ziyaret edeyim dedim."
"İyi gel odama geçelim."
Odaya girerken Hüso'ya seslendim.
"Hüso, bana bir süt tozsuz şekersiz kahve, hanımefendiye de 3'ü bir arada ama 2 şeker daha at."
"Tamam efendim. Hemen."
"Kahveyi nasıl içtiğimi unutmamışsın."
"Berna psikopat mısın abicim? Doğru söyle ihbar etmeyeceğim akıl hastalıkları birimine. Her gün aynı evdeyiz sabah akşam kahve içiyorsun zaten."
"Öf tamam be. Yemedik."
"Ayrıca senin okulun yok mu neden buradasın?"
"Hoca AIDS olmuş. Diğer derste iptal oldu. 12 den önce dersim yok."
"Sen de gelip işleri baltalamaya karar verdin öyle mi?"
"Aynen."
"Aynen diyor bir de terbiyesiz."
"Of ben sıkıldım."
"E yani. Lunapark değil burası. Lunapark demişken bir lunapark projesi vardı hatırlıyor musun?"
"Evet."
"Onun için yeri bulduk ama yerleştirme planlamasını henüz yapmadık. İçinde neler olacağını da, klasik şeyler hariç seçmedik. Onu yapmak ister misin?"
"Olur."
Heyecanlanmıştı. Gerizekalı yemin ederim. Evlatlık aldık kesin bunu biz. Cami avlusu da olabilir. Ben bunları düşünürken kapı çaldı ve İlayda elinde ajandası ile içeri girdi.
"Bir sorun mu var İlayda?"
"Hayır Berk Bey. Programınızda bir değişiklik oldu da."
"Nedir?"
"Bu öğleden sonraki toplantı iptal oldu. İtalyanların çok acil bir işi çıkmış. Özür dileklerini iletmemi istediler."
"Öğleden sonra başka bir şey var mıydı?"
"Hayır efendim. Programınız tamamen(!) boş."
"Tamam. Teşekkürler gidebilirsin."
"Abicim. Ben bitirdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...