"Kerim Soydan'ı tanımıyoruz ama bundan sonrakiler sizden biri olabilir Ece, dikkatli olmalıyız."
"Tamam bir dakika şimdi, her şeyin başladığı yer neresi?"
"Bilmiyorum ki. Geçen babamı almaya gittiğimizde her şeyin başladığı tarihi sormuştu. Ben de babamın Hakan'ı hapse attırdığı tarihi yazmıştım. Ama şu an karşımızdaki kim bilmiyoruz ki. Onun neden bize düşmanlığı var, o kim, ne zamandan beri bize kin tutuyor, bunları bilmiyoruz. Her şeyi bilmiyoruz ki başladığı yeri bilelim."
"Sen de haklısın. Kağıtta yazmıyor değil mi?"
"Yok hayır yazmıyor."
"Peki, bir şey soracağım. Bu adam, ya da kadın her kimse, senin onu tanımadığını biliyordur eminim. Belki de senin, onu tanımadan bulabileceğin bir yerdir burası."
"Olabilir, ama Ece ya bulamazsam diye ödüm kopuyor."
"Afra inan bana bende senin okuduğun, bildiğin kadarını biliyorum. Ayrıca uyandırdın beni ben uyuyordum daha."
"Tamam sen istersen yat ben devam ederim."
"Tamam hadi bay bay."
Hiçbir şey dememiş ve düşünmeye geri dönmüştüm. Belki de babamın davalarına bakıp bulabilirdim. Bu fikri mantıklı buldum ve üstümü değiştirip evden çıktım. Babamın ofisine doğru giderken bulmayı umuyordum. Asansörü beklerken babamın arkadaşının oğlu olan Aral Bey ile karşılaşmıştım.
''Aral Bey, nasılsınız?''
''İyiyim Afra sen nasılsın diyeceğim de, bey falan olmuyor. 1 yaş var aramızda sadece.''
''Tamam, bende iyiyim. Ne yapıyorsun burada?''
''Babanla görüşmeye geldim, sen ne yapıyorsun?''
''Ben de onun için geldim.''
Asansör sesi ile birlikte binmiştik.
''Sen de mi bir dava hakkında danışacaksın.''
''Evet ama benimki çoktan bitmiş bir dava. Senin ki?''
''Devam ediyor, benim davam.''
''Gerçekten mi? Ne davası?''
''Bir cinayet davası ama karmakarışık bir dava. Cinayet olarak geçiyor ama kişinin kendi tarafından düzenlenmiş olduğuna dair şüphelerimiz var. Seninki ne davası?''
''Bilmiyorum.''
''Nasıl yani?''
''Şöyle ki babamın bir davasını bulmam gerekiyor ama hangisi olduğuna dair hiçbir fikrim yok.''
''Onun o kadar çok dava dosyası vardır ki. Nasıl bulacaksın?''
''Ona dair de hiçbir fikrim yok. Gerekirse bütün dava dosyalarına tek tek bakacağım.''
''Senin işin uzunmuş, kolay gelsin.''
Kata geldiğimizde odaya doğru yine birlikte gitmiştik.
"Önce sen gir."
"Saçmalama benim işim çok uzun önce sen gir."
"Olmaz sana ihanet edemem."
"Peki birlikte girelim o zaman."
"Kabul."
Kapıyı çalmış ve gir sesini duyduğumda açmıştım sonrasında içeri girmiştik. Odada babam ve Aral'ın babası vardı.
"Kızım."
"Oğlum."
"Baba."
"Baba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...