Barış beni dürterek uyandığında hala uykum vardı fakat lobide buluşacağımızı söylemiştik. O yüzden kalktım ve yüzümü yıkadım.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Ada'dan haber var mı?"
"Bende yok, diğerlerini bilmiyorum."
"Hiç şaşırmadım ilk günden haber olmamasına."
"Ece telefonla konuşacağım falan demişti, sonra biz uyuduk. Sen uyandığında burada mıydı?"
"Hayır hiç görmedim."
"Neyse aşağı inelim, belki bizimkilerin yanındadır."
"Tamam."
Barış işe birlikte aşağı inmiştik ve diğerlerini görmüştük. Neredeyse herkes oradaydı. Ece hala yoktu. Yanlarına gittik ve kısa bir "Selam." ile oturmuştuk.
"Haberi olan var mı?"
"Benim var. Ada'nın yetimi bilmiyoruz ama bu ilçede olduğunu biliyoruz."
"Nasıl yani? Buca'da mı?"
"Aynen öyle."
"O zaman mezarlıkta burada olmalı. Bugün Ata Mezarlığı'nı arıyoruz değil mi?"
"Evet. Ama tabii ismi Ata Mezarlığı olmadığı için kütüphane vb. yerlere gidip mezarlıkların tarihlerini araştırmalıyız."
"Ama hepsi tarihi yerler değilse ve öylesine yerlerse kitaplarda olmayacaklardır. Bence ikiye bölünelim, bir grup kütüphanede araştırsın diğer grup mezarlıklara gidip oradaki kişiler ile konuşsunlar."
"Mantıklı. Ama neye göre bulacağız. Batıl inançlara göre mi?"
"Büyük ihtimalle cadılara ve atalarına inananlardan öğrenmeyeceksek batıl inançlarda öğreniriz."
"Tamam o zaman, iki kişi de onu araştırsın."
"İki kişi demişken, Ediz ve Merlin nerede?"
"Merlin aniden uyanıp bir şeyler söylemeye başlamış, Ediz ne dediğini anlamamış. Faklı bir dilde konuşuyormuş. O da şimdi ses kaydına alıyor. Belki işimize yarar diye."
"Peki o zaman, mesaj at. Onlar araştırsın bunu. Sizce Ata Mezarlığı'da kahinler tarafından bulunmasın diye büyülenmiş midir?"
"Büyük ihtimalle. Çünkü cadılar muhafazakar insanlar."
"Neyse, yapacak bir şey yok o zaman. O da normal bir şekilde bizim gibi bakacak."
"Aynen. Eee kimler kütüphaneye gidecek, kimler mezarlıklara gidecek?"
"Rana seninle bir kütüphaneye gitsin, Kevser Faruk ile başka bir kütüphaneye gitsin, Deniz Merlin ve Ediz'i beklesin. Baktı onların işi uzun tek başına çıksın. Biz de Barış'la mezarlıklara gideriz. Naz, sen ne yapmak istersin?"
"Bana fark etmez. Her türlü yardım ederim."
"Peki, madem sen benim hikayemi yazmak için buradaydın bizimle gel o zaman."
"Tamam, olur."
"E hadi dağılalım o zaman. A bir dakika az kalsın sormayı unutuyordum. Ece'yi gören var mı? Telefonla konuşacağım demişti. Ama odaya gelmemiş."
"Görmedik biz."
"Allah Allah, çok garip. Arayayım bir."
Ece'yi aradım. Çalıyordu. Herkeste gözümün içine bakıyordu yani.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...