Soğuk. Yine çok soğuktu. Hatta ıslaklık. Ama bu sefer üşümüyordum. Aksine sıcacıktı. Yavaşça gözlerimi araladığımda bir koltukta yattığımı ve Aral'ın da uyuyakaldığını görmüştüm. Elimi tutmuş ve başını yaslamıştı. En son olanları hatırlamaya çalıştım. Eve gelmiştik, Aral duşa girmek isteyip istemediğimi sormuştu. Bende duşa girmiştim. Ama sonrası yoktu. Etrafta bir saat aradım ama duvarda yoktu. Aral'ın masada duran bir saati vardı. Ona baktığımda saatin sabah 8'e yaklaştığını gördüm.
Yavaşça kolumu salladım ve Aral'ı uyandırmaya çalıştım. Ama Aral asla böyle uyanmazdı. Onu tanıyordum. Biraz yüksek sesle "Aral uyan" demiştim. Bir anda sıçrayıp bana dönmüştü.
"Ne oldu? İyi misin?"
"İyiyim. Uyuyakalmışsın."
"He yok ya, ben öyle dinleniyordum biraz."
"Saat sekiz."
"Olmuş mu o kadar ya? Zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım."
"Ben niye buradayım ve anlımda niye ıslak bir bez var?"
"Ya şimdi dün olanlardan sonra ne yapacağımı bilemedim."
"Dün ne oldu ki?"
"Nasıl yani? Hatırlamıyor musun?"
"Duşa girdiğimi ve soğuk suyu açtığımı hatırlıyorum. Ama sonrası yok."
"Senin açından sonrasını bilemeyeceğim ama benim açımdan anlatabilirim. Suyun kapanma sesini duydum ama bayağı ses gelmeyince iyi misin diye sormaya geldim. Bir kaç kez seslendim hiç bir şey demedin. Sonra kapıyı açtığımda bayılmıştın. Seni yerden aldım ve giydirdim. Ama sonra ateşin çıktı. Kurt olduğun için geçer diye düşündüm ama geçmedi. Ne yapacağımı bilemedim bende belki insan yöntemi ile geçer diye düşünüp ıslak bez falan yaptım. Öyle işte."
Yavaşça doğrulmuş ve Aral'a sarılmıştım.
"Teşekkür ederim."
"Dizilerdeki kızlar gibi yapmayacak mısın?"
"Ne yapmam gerekiyor?"
"Sapık nasıl beni sen giydirirsin birinden yardım isteyebilirdin gibi bir şey."
"Aslında diyebilirim. Ama engin tecrübelerime ve sarhoş günlerime dayanarak beni ilk defa çıplak görmediğine o kadar eminim ki."
Deyip gülmüştüm, o da gülmüştü.
"Doğru ilk defa değildi. On falan olmuştur."
"Nasıl yani ya?"
"Her sarhoş olduğunda böyle şeyler yaşıyorduk ve diğerleri dağılınca bana kalıyordu hep."
"Vay be. Neyse fazla umursamayacağım."
"Bence de. Aç mısın? Bendeki de soru. Tabii ki açsın. Ne yemek istersin?"
"Bilmem, fark etmez."
"Canın hiçbir şey çekmiyor mu?"
"Açıkçası canım kereviz salatası çekiyor. Ama alakasız yani."
"İyi sucuklu yumurta yer misin?"
"Sucuklu yumurta?"
"Evet."
"Yerim. Ama sen yapabilecek misin?"
"Ayıp ediyorsun."
"Demek öyle. İyi peki sen sucuklu yumurta yap bende diğer şeyleri halledeyim."
"Hayır sen hamilesin otur."
"Ha bu arada Aral, ben şüphelendiğim ve tepki ölçmek için bir iki bulantıya hamilelik dedim ama hala emin değiliz. Üşütmüş bile olabilirim yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
Viễn tưởngBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...