24.Bölüm

81 6 3
                                    

"Kendi partine katılmayacak mısın?"

"Bunların hepsini sen mi yaptın?"

"E tabii Ece'nin yardımı oldu biraz. Sonuç olarak bu insanları o tanıyor. Ama fikir benimdi. Hadi çok konuştun. Parti seni bekliyor."

Ece'de geldiğinde asansörde üstümü değiştirmiş ve partiye katılmıştım. Kurt olmanın avantajlarından biri kendi kendini iyileştirme olayı sarhoş olmayı engelliyordu ve istediğin kadar içebiliyordun. Benim için bekarlığa veda partisi buydu işte. Ne kadar sarhoş olmasakta partinin sonlarına doğru artık yorulmuştum. Parti nihayet bittiğinde üzerime Ece'nin beni düşünerek getirdiği şortumu ve tişörtümü giymiştim. Arabaya bindiğimizde Barış arabayı sürüyordu, Samet onun yanındaydı. Biz arkada Ece'yle saçma sapan şeyler konuşuyorduk.

"Bak ne güzel çıkmışız. Bunu paylaşayım mı?"

"Hayır, ben kertenkeleye benziyorum. Bu güzel bunu paylaş."

"Ece ağzım yamuk çıkmış olmaz bu."

Bir kaç dakika sonra durmuştuk. Gelmiş olamazdık. Kafamı kaldırdığımda önümüzde on kadar kişi olduğunu görmüştüm. Barış "Arabada kalın." Diyerek çıkmış, Samet arkasından inmişti. Ece'ye baktım hadi inelim der gibi bakıyordu.

"Hayır Ece inmeyeceğiz."

"İyi sen burda kal, ben iniyorum."

Hay Allah'ım ya. Ece inince bende arkasından inmek zorunda kaldım. Ece arabanın önüne doğru gitti ve beklemeye başladı. Mecburen bende gittim. Her ne kadar gücümü kontrol edemesem bile onu koruyabilirdim belki.

"Savcının Kızını bize verin. Zorluk çıkarmayın."

Benden ne istiyorlardı diye düşünmeden edemedim.

"Öyle bir şey olmayacak. Bunu aklınıza sokun."

"Peki, siz bilirsiniz. Zorluk çıkarmayın diye uyarmıştık."

O anda adam hızlıca bir bıçak fırlatmıştı ve bıçak Ece'nin karnına saplanmıştı. Kafamı adamlara çevirmeden gitmişlerdi bile. Hemen bıçağı olduğu yerde tutmaya çalıştım. Çıkarsa ve kanarsa kan kaybından ölürdü büyük ihtimalle.

"Afra sakın bıçağı oynatma."

"Tutuyorum."

Samet hemen Ece'nin yanına gelmişti. Ece'nin canı çok acıyordu. Yanımda çok acıdığına dair şeyler söylerken onu duymamak için kendimi zorluyordum. Sakin kalmalıydım.

"Ambulansı aradınız mı?"

Biri cevap versin diye beklemiştim ama bir şey dememişlerdi. Bıçağı tutma işini Samet'e bırakıp Barış'ın yanına gittim.

"Barış ne oldu? Niye aramadık? Ece insan sonuçta."

"Bıçağın üzerinde kurtboğan var. Doktorlara açıklayamayız bu durumu."

"Peki ne yapacağız? Ece böyle mi kalacak. Ölmesine göz mü yumacağız."

"Hayır tabii ki. Şimdilik acısını alacağım. Onu tamamen iyileştiremem ama ağrısı dinecektir."

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin