Bir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...
Adam kargocuymuş. Küçük bir koli vermişti ve gitmişti.
"O ne? Yani özel değilse?"
"Saçmalama. Ne özeli? Yeni aldığım boya setidir."
"Anladım."
Kutuyu açmıştı. İçinde baya zengin renkleri olan boya seti vardı.
"Yeni set geldi. Seni çizeyim mi şimdi?"
"Olur ama karakalem olsa olur mu?"
"Olur. Nasıl istersen."
"Nerede çizeceksin?"
"Gel..."
Elimden tutmuştu dışarı çıkıyorduk. O sevdiğim arka bahçeye çıkmıştık. Salıncak vardı demiştim. Oraya oturmamı söyledi. Gittim ve oturdum. Şimdi tek sorun kıpırdamamaktı.
1 saat sonra
"Aşkım bitmedi mi?"
"Az kaldı."
"Çok sıkıldım ve boynum ağrıyor."
"Tamam bitti. Bakabilirsin."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Berk...Çok güzel olmuş."
"Teşekkür ederim."
"İmzan da var."
"E yani."
"Bu benim demek istedin sanırım."
"Değil mi?"
"Öyle mi?"
"Öyle."
Yine başlıyoruz... Neyse bu sefer fazla uzun sürmedi merak etmeyin. Ben de mutant değilim yani. Azcık canım var onu da bir günde kullanamam.
"Berk geç oldu ben gitsem mi artık?"
"Emin misin?"
"Gideyim ya."
"Kalsaydın."
"Eğer kalırsam uyumayacağız. O yüzden gitmeliyim. Hem babam merak eder."
Duştan çıktığımda elbise mi yıkanmış kurumuş bir şekilde asılı gördüm. Onu giydim ve odaya geçtim. Berk yatakta uzanmış telefonu ile oynuyordu. Lol mü o? Evet evet. Lol oynuyor. Sessizce yaklaştım ve üstüne atladım ama anlamıştı ve dönüp beni tutmuştu. Yatakta saçma bir debelenme içerisindeydik.
