52. Bölüm

34 3 16
                                    

''Sizin burada olduğunuzu bilmiyorduk.''

''Biz de.''

''Biz de.''

O sırada garson gelip bir şey isteyip istemediğimizi sormuştu.

''Yok hayır sağ olun, bir isteğimiz olursa sonra söyleriz.''

''Peki efendim.''

Kevserler ve Ranalar ile karşılaştıktan sonra yakınlarda bir kafeye gelip oturmuştuk. Sevgililer mi, yoksa daha fazla araştırmamalarını söylediğim için mi dışarı çıkmışlardı onu anlamaya çalışıyordum. En iyisi bizden yola çıkmaktı.

''Biz de mezarı öğrenince biraz hava alalım demiştik. Barış'ın sürpriziymiş. Siz...''

İlk cevap veren Rana'ydı.

''Şey biz...''

Oğuz'a kısa bir bakış atmıştı. Oğuz onaylar şekilde başını sallamıştı ama Rana bir şey söylemeyecek gibiydi. Oğuz tam ağzını açmıştı ki Rana onu susturmuştu.

''Ben söylerim.''

Oğuz gülmüştü.

''Emin misin? Ben söylerim.''

''Biz öpüştük.''

''NE?!''

''NE?!''

''Yani demek istediğim... Of ya, niye hep böyle olmak zorunda?''

Oğuz gülmeye devam ediyordu, Rana ise ellerini yüzüne kapatmıştı.

''Gülmesene.''

''Tamam kızma gülmüyorum.''

Her şey iyice garipleşiyordu. Duruma el atmam lazımdı.

''Kevsercim siz?''

''Biz, sen daha fazla araştırmayın deyince dışarı çıkalım dedik ve hayır biz öpüşmedik.''

Sonrasında çok sessiz bir şekilde eklemişti. ''Maalesef.'' Bu söylediğine gülmemek için kendimi zor tutuyordum fakat sonra Rana'nın bakışlarının görmüştüm. Öldürecek gibi bakıyordu Kevser'e. Furkan ise bir anda şoka girmiş gibi Kevser'e bakıyordu. O da böyle bir şey beklemiyordu sanırım.

''Nasıl yani Kevser? Maalesef de ne demek?''

''Oğuz artık gülme öldüreceğim seni.''

''Ne demekse o demek. Nasıl anladıysan artık.''

''Şuna bak şuna hala ne ima ediyor. Öldüreceğim seni Kevser, öldür-''

''Ay, sen beni tehdit edeceğine sevgiline bak nasıl da gülüyor. Belli ki o halinden oldukça mem-''

''Kes sesini artık, Oğuz sen de gülme. Ayrıca yanında oturana bir bak istersen, senin böyle biri olduğunu nereden bilsin? Şoka girdi şo-''

''Böyle biri mi? Ne demek istiyorsun sen? He ne demek istiyorsun? Nasıl biriymişim ben?''

''Bir de soruyor musun? Kaltağın önde gidenisin tabi-''

''Kaltak mı? Sen ne dediğini zannediyorsun be? Sensin kaltak, kes sesini. Yoksa ben seni susturmayı çok iyi bilirim.''

''Öyle mi gel hadi gelsene. Kim kimi susturuyor görelim. Bırak beni Oğuz.''

''Tabii görelim. Senin dilini kopartıp yedireceğim sana. Çek elini Furkan.''

''Dilimi mi? Ay güleyim de boşa gitmesin bari, asıl ben senin dişlerini tek tek söküp boynuna kolye yapacağım. Oğuz bırak dedim.''

''YETER ARTIK!!''

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin