48.Bölüm

44 4 11
                                    

"Oğuz açmıyor işte. Ne olduğunu anlat artık."

"Ya bak şimdi, hani biz Berk'i bulduğumuzda buraya geldik ya, aslında öyle olmadı. Şöyle oldu..."

Berk'in bulunduğu gece

"Oğuz, Berk hiçbir şey hatırlamıyor falan ama biz yine de Ada'yı bulmaya çalışalım."

"Tamam Afra. Hemen söylerim bizimkilere. Hemen bulunur mu bilemem."

"Umarım bulunur. Eee şimdi ne yapacağız? Sametlere mi gitsek?"

"Olabilir. Hadi gidelim."

"E hadi."

Günümüz

"Yani o günden beri arıyorlardı en son İzmir'de tespit etmişler. Yanlışlıkla telefon mu ne kullanmış. Ya şimdi önemli olan o değil. Samet'e haber vermemiz lazım, başı derde girmesin diye ya da belki çoktan girmiştir bilmiyorum."

"Oğuz saçma sapan konuşmasana. Kızın halini görmüyor musun? Yangına körükle gitme."

"Tamam özür dilerim. Ama bir şeyler yapmalıyız."

"Tamam ben Afra'ya mesaj atarım. Gerçi görmez büyük ihtimalle ama haberi olsun."

Nihayet ağzımdan bir şeyler çıkmıştı.

"Ece sen iyi değilsin. Otur istersen biraz."

"Gerek yok. İyiyim ben. Ne yapacağız onu düşünelim."

.

Yanımda oturan Barış'a sarılırken konuştum.

"Nefret ediyorum senden."

"Ben de senden."

"Ne güzel."

"Değil mi?"

"Evet. Barış, her şey iyi olacak değil mi? Sonuçta seni buldum, bir daha gitmeyeceksin beni bırakmayacaksın değil mi?''

''Hayır Afra, gitmeyeceğim. Söz veriyorum.''

''Peki bunca zamandır neler yaptın? Neredeydin? Hep burada mıydın?''

''Ben-''

Bir anda telefonuna bildirim gelmişti ve Barış'ta konuşmayı kesmişti. Onun telefonunun sesini duyunca benimki aklıma gelmişti. Telefonumu açtım ve bildirim yağmuruna tutulduğumu fark ettim. Ece'den tonlarca mesaj ve arama çağrısı vardı.Bir kaç tanesine baktıktan sonra aynı anda Barış ile birbirimize bakmıştık.

"Gerçekten bir bu eksikti."

Hemen yola çıkmış ve kısa sürede Ecelerin evinde varmıştık. Kapıyı çaldık ve beklemeye başladık. Ece endişeli bir surat ile kapıyı açmış ve sonra gözleri faltaşı gibi açılmıştı.

''Barış!!''

''Selam.''

''Ece sonra şaşırsana, durum daha acil.''

''Ama-''

Ece'nin daha fazla konuşmasına izin vermeden onu içeriye doğru ittirmiştim. Oğuz görmüştü bizi.

''Hoşgeldi- Barış!''

''Hoşbulduk. Evet Barış çok şaşırtıcı sonra şaşıralım lütfen. Neler oluyor? Mesajlarda tam olarak anlamadım.''

''Ya Afra hani Berk'i bulduğunuz gün Oğuz'a Ada'yı aramasını söylemişsin ya; Ada İzmir'deymiş. Samet'te İzmir'de bir iş toplantısı olduğu için yola çıkmıştı. Şimdi de ulaşamıyoruz. Başına bir şey gelmiş olabilir diye endişelendim.''

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin