Hastaneye giderken Luna'yı Ece ve Cenk'e bırakmıştık. Üst kata doğru çıkarken aklımda hala dava vardı. Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde Gediz ve Deniz'i konuşurlarken görmüştüm. Dikkatimi vermediğim için dışarıdayken duymamıştım.
"Merhaba."
"Hoş geldiniz, yarın çıkıyordum keşke zahmet edip gelmeseydiniz."
"Yok canım olur mu öyle şey? Hem benim dava ile ilgili annenizle konuşmam gerekiyor."
"Tamam sana adresi veririm."
"Ben burada kalacağım sen git."
"Tamamdır."
Adresi aldım ve Barış'ı orada bırakıp çıktım. Arabaya bindim ve adresin konumunu girerek gitmeye başladım. Adrese geldiğimde bahçe kapısından girdim ve kapının zilini çaldım. Kapıyı yeşil gözlerinin altı kahverengileşmiş, kısa boylarda ve orta yaşlarda bir kadın açmıştı.
"Buyurun?"
"Ben Afra Kalkan, oğlunuz Deniz'in arkadaşıyım. Eşinize boşanma davası açmışsınız ama bir sonuca ulaşmamış, size yardımcı olmak için geldim."
"Kusura bakmayın, buyurun içeri geçin. Deniz sizden bahsetmişti."
İçeri geçerken kadının gülümsemesine rağmen gözlerinde yatan acıyı görebiliyordum.
"Memnun oldum Afra Hanım ben Aysel."
"Ben de memnun oldum Aysel Hanım,isterseniz hemen dava hakkında konuşmaya başlayabiliriz."
.
Mahkeme salonundan çıktığımda Aysel Hanım'a tekrar sarıldım.
"Gördünüz mü? İşte bu kadardı. Artık bitti."
"Çok teşekkür ederim Afra Hanım,size ne kadar teşekkür etsem az gerçi."
"Saçmalamayın her ne kadar bu zamana kadar yapmasam da benim işim bu. Deniz ve Gediz'de geliyor zaten ben sizi biraz yalnız bırakayım."
Aysel Hanım'ın yanından ayrıldım ve beni bekleyen Barış'ın yanına gidip ona sarıldım.
"Ne oldu? Zor muydu,çok mu endişelendin."
"Hayır aksine sanki hep mahkemeye çıkıyormuş gibi sakindim ama mahkemede sunduğumuz kanıtlar her gördüğümde içimi acıtıyor. Aysel Hanım'ın aldığı darp raporları,kamera kayıtlarındaki görüntüler... Hem de ülkemizde sadece bir kadının değil binlerce kadının böyle şeyler yaşıyor olması beni üzüyor."
Barış'a sarılmaya devam ederken adliyenin kapısından giren bizimkileri gördüm. Hep birlikte adliyeden çıktık ve otoparka doğru gitmeye başladık. Tam otoparkın kapısından girecektik ki Ece hepimizi durdurdu ve bahçede kalakalmıştık.
"Ee kutlama yemeğine çıkmayacak mıyız?"
"Neyi kutluyoruz Ece?"
"Tabii ki yeğenimin üç aylık olmasını, senin ilk davanı kazanmanı ve evlenmemizi."
"Evlenmenizi diyecektin herhalde ama kutlama-"
"Hayır, evlenmemizi diyecektim."
"Nasıl yani?"
"Ee Barış ve senin, Cenk ile de benim evlenmemizi kutlamak için."
Bir ya da iki saniye süren şok sonrasında anlamıştım ve Ece'ye sarılmıştım.
"Ay inanamıyorum gerçekten mi?"
"Evet."
Merlin'de bitmeyen sarılışımız da bize katılırken çok mutluydum. Barış ve Cenk'te Ediz, Deniz ve Gediz ile tebrikleşiyorlardı. Otoparka doğru ilerlerken konuşmaya devam ediyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasiBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...