47.Bölüm

48 4 11
                                    

ÖNEMLİ: ARKADAŞLAR AFRA'NIN GERÇEK İSMİNİN ADA OLDUĞUNU YAZMIŞTIM FAKAT FAZLA KARIŞTIĞINI FARK ETTİM, BU SEBEPLE BUNDAN SONRA 24 SENEDİR İTALYA'DA OLAN SAVCI'NIN KIZININ ADI ADA, HABERİNİZ OLSUN. ŞAŞIRMAYIN.

.

"Barış..."

Sandalyede oturan kişi yavaşça kalkmış ve arkasını dönmüştü. Kapüşonunu indirdiğinde görmek istemediğim bir manzara ile karşılamıştım. O... O Barış değildi.

"Buyrun bir şeye mi bakmıştınız? Yardımcı olayım."

"Hayır ben... Kusura bakmayın. Rahatsız ettim."

Başka bir şey demeden çıkmıştım. Bütün hayallerim yıkılmıştı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. İleride gördüğüm bir yerden bir kaç şişe bira almış ve ilerideki sahile gitmiştim. Fazla kişi yoktu buralarda. Diğer sahiller daha çok tercih ediliyordu sanırım bilmiyordum. Bir banka oturdum ve içeceklerimi içmeye başladım. Hiçbir etki etmiyordu. Ne sarhoş olabiliyordum ne de olmak isteyebiliyordum. Hava kararmaya başlamıştı çoktan. İkinci şişemi bitirirken oturduğum yerden kalktım ve kayalıklara oturdum. Burası daha güzeldi. Üçüncü şişeme başladığımda kara kara ne yapacağımı düşündüm. Gidebileceğim her yere gitmiş son çaremi de kullanmıştım. Hiçbir şey kalmamıştı yapabileceğim. Öylece etrafıma bakınırken karşıdan bana doğru yürüyen birini gördüm. Barış geliyordu. Yürüyordu bana doğru. Gözlerimi ondan ayırmadım. Geldi ve yanıma oturdu.

"Naber?"

"Sence?"

"Tahmin edebiliyorum."

"Niye şimdi geldin. Geçen evde, çatı katındaki odadayken geldin. Saçma sapan konuşup gittin."

"Yapma Afra, o bir rüyaydı."

"Hadi canım, sen çok zekisin. Bu da mı rüya? Uyandığımda aslında daha buraya gelmemiş olacağım ve geldiğimde seni bulacak mıyım?"

Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Yeniden. Sürekli ağlamayacağım demiştim ama artık çok yorulmuştum.

"Belki bulursun belki bulamazsın. Bir şey diyemem."

"Sen çok kötü bir insansın."

"Şimdi ben mi kötü oldum?"

"Evet, her şeyi bana bırakmasaydın gelip planından bahsetseydin hiçbir şey böyle olmayacaktı."

"Pes mi ediyorsun?"

"Pes etmek istemiyorum Barış. Ben kalkıp yıkılmadım demek, seni aramaya devam etmek istiyorum. Ama çok yoruldum. Sürekli hayal kırıklığı yaşamaktan çok yoruldum. Seni bulamamaktan, sana sarılamamaktan, sana eskisi gibi davranamamaktan çok yoruldum. Kendime kızmaktan çok yordum. Hiçbir şey yapmak istemiyorum artık. Öylece durmak istiyorum. Ama olmuyor işte. Yapamıyorum. Ben sana sarılıp kokunu içime çekmek istiyorum. Doyasıya Özlem gidermek istiyorum ama yapamıyorum, elimde değil çünkü. Sen istemediğin sürece seni bulamayacağımı da biliyorum. Elim kolum bağlı hiçbir şey yapamıyorum. Özür dilerim..."

Yanıma baktım. Barış üzgün üzgün bana bakıyordu.

"Üzgün olmadığını biliyorum. Gerçekmişsin gibi davranmayı kes. Hayalsin işte. Uç git."

"Gerçeğim Afra."

"Ufak atta civcivler yesin. Ya hadi toz ol uç hadi. Hem belki bulursun Barış'ı. Bulursan yerini söyle."

"Burdayım Afra."

"Ne saçmalıyorsun ya?"

"Afra burdayım. Capcanlı, karşındayım işte. Beni bulmak istemiyor muydun? Buradayım işte."

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin