43.Bölüm

46 6 16
                                    

"Merhabalar."

"Merhaba Afra. Hoşgeldin."

"Hoşbulduk."

"İşte Furkan. Sürünün yeni üyesi. Daha doğrusu yeni değil ama son üyesi. Sen görmemiştin hiç."

"Memnun oldum Afra ben."

"Furkan. Memnun oldum."

"Diğer sürü ne oldu peki?"

"Şöyle ki, sürünün bir alfası yok."

"Nasıl yani?"

"Sürünün alfası Eray'dı, sonra Kıvanç Bey Eray'ı öldürdü. Kıvanç Bey alfa oldu, sonra Hakan Kıvanç Bey'i öldürdü. Ama sonra Hakan kendi kendine öldü. Yani savaşta yan yana öldüler. Alfa olacak kimsede kalmadı."

"Yani artık 5 kişi miyiz? Oğuz, Deniz, Furkan sen ve ben. Bu kadar mı?"

"Evet.

"Bizim bir alfamız var mı?"

"Var tabii ki."

"?"

"Sensin."

"Ediz sen iyice saçmaladın şu an."

"Alfanın aşkı alfa olur Afra. Aramızda alfa olan tek kişi sesin. Hemde birini öldürmeden."

"Yani, evet ama..."

"Aması yok Afra. Şimdi başka bir alfa seçemeyiz. Olsa olsa başka bir sürüye katılırız. Bu da mantıksız."

"Ama ben... Bu sorumluluğu alabileceğimi düşünmüyorum."

"Tek çaremiz sensin Afra."

"Ama-"

"Eğer kabul edersen, tümörün için yardım edecek daha fazla kişi bulabiliriz hem, ne dersin?"

"Tamam, yapacağım. Alfanız olacağım. Bir şey yapmamız gerekiyor mu?"

"Gel."

.

"Bu kötüydü."

"Evet biraz acı verici oluyor ama sen düşünme bunları. Geçer birazdan. Plan ne?"

"Plan Hakan'ın evine geri dönmek. Belki Barış'a dair bir ipucu buluruz. Dediğim gibi Barış ölmemiş olabilir."

"Afra eğer bu doğruysa..."

"Ne?"

"Eğer Barış ölmediyse... Nasıl yani? Geri mi iyileşti. Kalbinde bıçak varken iyileşmez."

"Belki de tam kalbine gelmemiştir. Şansına yakın bir yere saplanmıştır."

"Olabilir. O zaman Hakan'ın evine geri dönelim belki Barış giderken arkasında bir ipucu bırakmıştır."

"Hadi gidelim."

Yola çıkmıştık. Edizler kendi aralarında konuşurken ben de dışarıyı izlemeye başladım. Gözümün önünde akan yola ile birlikte göz yaşlarım da akmak istiyordu. Ama izin vermeyecektim. Bu sefer ağlamayacaktım. Barış için güçlü durmalıydım. Geldiğimizde kapıyı açtım ve indim. Yavaşça demir kapıyı açtım ve içeriye baktım, her yer temizlenmişti. Hiçbir şey kalmamıştı o güne dair. Ama hala içimde bir umut vardı. Barış'ın ölmediğine, arkasında bir ipucu bıraktığına dair. Merdivenlerden çıktım ve olayın yaşandığı yere gittim. Yerde hiçbir iz yoktu. Dediğim gibi her yer tertemizdi. Katları biraz gezdim fakat hiçbir şey bulamamıştım. En sonunda geri aşağı inmeye karar verdim.

"Bir şey bulabildin mi?"

"Hayır, siz?"

"Bir kağıt. Adres yazıyor üstünde."

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin