37.Bölüm

67 4 20
                                    

"İkimizi nasıl aynı anda salak yerine koyup sonra da nasıl salak gibi yalanının ortaya çıktığını anlatsın diye."

"Nasıl yani? Ne demek bu Deniz? Konuşsana Deniz."

Deniz konuşmuyordu. Rana'ya baktım.

"Madem Deniz konuşmak istemiyor ben anlatırım."

Deniz nihayet konuşabilmişti.

"Rana anlatma lütfen."

Elimdeki çantayı alıp kafasına geçirdim.

"Kes sesini."

Çantanın önündeki metal gözünün biraz üstüne gelmişti. Eğer haksızsam sonra telafi edebilirdim ama durum başkaysa bununla kalmayacaktım.

"Sen anlatabilirsin Rana."

"Deniz, Barış'ın Afra'ya evlenme teklifi ettiği gece, onlar bizim yanımıza gelmeden bana çıkma teklifi etti. Zaten ailem ile olan durumumdan dolayı onda kalıyordum. Sonra biz sevgili olduk ve ben dün akşam öğrendim ki Deniz'in tek sevgilisi ben değilmişim. Gündüzleri seninle akşamları benimle vakit geçiriyormuş."

"Deniz doğru mu bu? Deniz bir şey söyle."

"Doğru."

"Tebrik ederim. Gerçekten tebrik ederim. Yürü Rana gidelim."

Rana ile birlikte kafeden çıkmıştık ve Ece'nin yanına gitmiştik.

"Hoş geldiniz, buyrun geçin."

İçeriye geçip oturunca Ece heyecanlı bir şekilde soru sormaya başlamıştı.

"Ne oldu? Ne yaptınız? Deniz itiraf etti mi?"

"Ben her şeyi anlatınca itiraf etmek zorunda kaldı tabii ki."

"Hala inanamıyorum böyle bir şey yaptığına."

"Ağlamıyorsun, niye ağlamıyorsun."

"Ne ağlayacağım onun için be? Kendi haline ağlasın o."

Ece ve Rana gülmeye başlayınca bende kendimi tutamayıp gülmüştüm.

"Kevser Rana yer bulana kadar burada kalmayı kabul etti. Bu gece sen de kalır mısın?"

"Yok gerek yok. Bir de ben yük olmayayım."

"Ya bu herkesin 'yük' merakı nedir ya? Kimse yük olmuyor arkadaşlar. Bebek misiniz siz? Niye yük olacaksınız bana? İtiraz istemiyorum. Kalıyorsunuz ve biz kızlar gecesi yapıyoruz."

"İyi peki o zaman."

Kızları kalmaya ikna etmiştim. Bu gece pijama partisi olacaktı. Kızları eski ilişkilerinin detaylarını konuşup Deniz'e olan öfkelerini atmaları için yalnız bıraktım ve bahçeye çıktım. Koltuklardan birine oturmuştum ve telefonumu elime almıştım. Bir kaç dakika düşündükten sonra Afra'yı aramaya karar verdim. İki kez çaldıktan sonra açılmıştı.

"Afra?"

"Efendim Ece?"

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

"Ben de iyiyim. Şey yüzünden aradım bu akşam bize gelsene, kızlar da burada hem."

Savcının KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin