"Merhaba, Samet ben."
"Hı?"
"Samet, sorumsuz patron."
Şirin olduğunu düşündüğüm gülümsememi takınmıştım.
"Afra."
Sesim o kadar az çıkıyordu ki. Aşırı bir şekilde rezil olmuştum. Çok utanıyordum.
"Memnun oldum. Yeni mi başladın?"
"Evet. Az önce."
"Anladım. Ece mi aldı seni işe?"
"Evet."
"Hoşgeldin o zaman."
"Sağ olun."
Başka bir şey söylemeden gitmişti.
"O neydi öyle ya?"
"Samet Bey ile tanışman biraz ani oldu. Sorumsuz falan demeseydin iyiydi. O biraz..."
"Aynen..."
Sonraki saatler hep aynı geçmişti. Ama fazla sıkılmamıştım. Ece ve Samet Bey ile sohbet etmek iyi gelmişti. Zaten sadece biz vardık koca mekanda. Saat 5 olduğunda kafeyi kapatıp çıkmıştık hep birlikte.
"Eee şimdi nereye?"
"Nasıl nereye? Eve gitmiyor muyuz Ece?"
"Saçmalama saat daha beş. Gel alışverişe gidelim. Ordan da eğlenmeye gideriz."
"Ama Ece çok-"
"Cümlelerimin hiçbiri soru değildi?"
"Tamam Ece tamam. Senden kaçış yok nasıl olsa."
"Bende öyle düşünmüştüm. Hadi gidelim."
Kaldığımız yere nazaran daha merkezde bir yere gelmiştik. İçeri girip mağazalara bakmaya başladık. Ece kendine bir sürü şey beğeniyordu. Samet Bey hepsini ödüyordu. Ece bir kaç milyon tane daha denemek için kabine gittiğinde bende Samet Bey'e sormaya karar verdim.
"Samet Bey-"
"Bey ne ya? Yaşlı mıyım ben?"
"Pardon, Samet. Bir şey sormak istiyordum."
"Tabii, nedir?"
"Ece kafasına göre personel alabiliyor, siz- seninle çok yakın konuşuyor, aldığı her şeyi de sen ödüyorsun. Ben pek anlam veremedim? İş ilişkisinden fazla sanki sizinkisi?"
"Aslında haklısın. Ece'nin ailesini bir trafik kazasında hayatını kaybettiğini biliyorsundur. Onlara çarpan kişi bendim. O zaman araba kullanmayı çok da iyi bilmiyordum ve hatalı çıkış sonucunda onlara çarpmıştım. Sonra çok pişman oldum tabii, mahkemeler, para cezaları. Bir süre hiç araba kullanmadım. Sonra Ece kafe yeni açıldığında garsonluk için gelmişti. Beni görünce işe girmek istemedi. Ama sonra ona olan borcumu asla ödeyemeyeceğimi ama yine de denemek istediğimi söyledim. O da acısını böyle çıkarmaya çalışıyor. İstediğini yapabilir. Ben mutlu oluyorum onu mutlu görünce. Zaten alışveriş ile batmam merak etme."
"Bir şey sormak istiyorum. Sen kafeyi Ece için açtın değil mi?"
"Nerden çıkardın?"
"Alışverişle batmam diyorsun ama Ece'nin aldıklarının etiketlerini gördüm. Günde 5 müşteri gelen kafeden bu kazancı sağlaman imkansız. Zarardasın hatta. Sen can sıkıntısı için, zaman geçsin diye kafe falan açacak biri değilsin. Belli ki kızın nerde yaşadığını öğrenmişsin. Sonra da bir işe ihtiyacı olduğunu ve görüşmelere gittiğini öğrenmişsin. Aklına da bu geldi, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının Kızı
FantasyBir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...