Savcının Kızı

32.Bölüm

"Hayır olmaz, tek gidemezsin, ya bu bir tuzaksa?"

"Bilmiyorum, büyük ihtimalle tuzak ama gitmezsem de birileri ölecek değil mi?"

"Doğru ama riske girmeye değer mi?"

"Değer, sevdiklerim için değer."

"Tamam ama çok dikkatli olacaksın tamam mı?"

"Tamam."

"Söz ver."

"Söz Aral, hadi tutma beni."

"Tamam ama bir şey olursa hemen bir işaret ver, geleceğim tamam mı?"

"Tamam, işareti verdiğimde anlarsın zaten. Eğer 20 dakika gelmezsem ve beni içerde göremezsen arkamdan gelirsin."

"Tamam."

"Gidiyorum."

Tam gidiyordum ki Aral'ın seslenmesi ile durdum.

"Bekle!"

"Efendim?"

"Yüzük parmağı sözünü vermeyi unuttun."

Hala unutmamıştı. Çok küçükken yaptığımız bir şeydi bu.

"Aral, yps çok küçükken yaptığımız bir şey değil miydi? Kimse ile evlenmezsek birbirimizle evlenecektik."

Yüzük parmağını bana doğru uzatırken konuştu.

"Hala kimseyle evlenmedim. Yüzük parmağı sözü?"

Önce tereddüt etsem de, sonra çocuğumu bile istemeyen Barış gelmişti aklıma. Yüzük parmağımı uzatıp onunkine sararken konuştum.

"Bende kimseyle evlenmedim. Yüzük parmağı sözü.

Tam elimi çekip giderken belimden tutulmuş ve geri çekilmiştim. Sonra Aral'ın gözlerinin rengini gördüm. Kıpkırmızı olmuşlardı.

"S-sen, alfa mısın?"

"Evet, uzun hikaye sonra anlatırım. Dikkatli ol."

"Olacağım."

Sonrasında Aral'ın yanından ayrılıp kütüphaneye doğru gitmiştim. Kütüphane bugün kapalıydı, tuzak olması daha olasıydı yani. Kapıyı açıp yavaşça içeri girdim. Etrafa bakarken kafamı çevirdiğim anda karşıma biri dikilmişti.

"Tam tahmin ettiğim gibi, Hakan."

.

Daha önce

"Nasıl yani? Biraz daha açar mısın?"

"Savaştığımız sırada Hakan son anda kaçmıştı. Tahmin ettiğim gibi Barış'ın annesi geldiğinde hem karşı tarafı tamamen bitirmiş hem de Hakan'a aşık olduğu için kaçmasına tekrar izin vermişti. Hakan kaçtıktan sonra çalışmalara tekrar başladı. Bir veya iki müttefiki daha var ama henüz kim olduklarını bilmiyoruz. Bu mermi olayı da Hakan'ın işi değil. Onun oğlu olduğunu düşünüyorum. Bukalemun lakaplı kişi çok aranmış ama robot resmine bile ulaşılamamıştı değil mi? Artık bukalemunu biliyoruz, Hakan. Ama oğlu, Berk öldü. Yani şu an o iki müttefikine birisi oğlu."

"Ama Berk öldü?"

"İşte, Hakan'ın bir oğlu daha var."

"Kim olduğunu bulabilecek miyiz?"

"Hayır çünkü en ufak bir fikrim bile yok. Hakan'ın oğlu beni çok iyi tanıyor, bu zamana kadar yanımızda olan biri, ama o kadar başarılı ki kendini asla belli etmedi."

"Nasıl bulacaksın o zaman?"

"Her şeyin başladığı yere gideceğim?"

"Neresi olduğunu çözdün mü ki?"