Bir savcı, onun yüzünden cezaevine giren bir kurtadam. Çıkınca Savcı'nın Kızı'ndan intikam almak ister ve oğlunu bu işe karıştırır ve onların kütüphanede bir ''şiir'' sayesinde tanışmasını sağlar.Fakat hiç beklemediği şeyler olur. Savcı'nın Kızı ayn...
"Hakan Demir anladığım kadarı ile çok zengin olan Hakan Demir. E o zaman suçunu üstlenecek birini bulmuştur illa ki. Zenginler hep aynısını yapıyor zaten. Suçları işliyorlar sonra başkaları üstleniyor. Üstünüze alınmayın. "
"Olsun Ece. Biz yine de bir avukatla konuşalım. Ne olur ne olmaz."
"Tamam biz de gidelim zaten. Biz sadece davetiye vermeye gelmiştik ne ara bu kadar durduk anlamadım. Zaman su gibi geçti."
"Ne davetiyesi?"
"Samet'in annesi evleniyor da Cumartesi günü, yeniden. Onun davetiyesi."
"Annen mi?"
"Evet, annem."
Gerginlik gitgide artıyordu. Duruma bir el atmam lazımdı.
"Tamam kankiler ben alayım o davetiyeyi, mutlaka geleceğiz, selamlarımızı ilet."
"Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Kapıyı kapattıktan sonra Barış'a dönmüştüm. Omuz silkip yukarı çıkmaya başlamıştı. Bende arkasından giderken söylenmeye başlamıştım bile.
"Bu şekilde kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Her şeyi en ince detayına kadar duymak istiyorum."
Hiçbir şey dememişti. Ama eninde sonunda öğrenecektim. Odaya çıkınca giyinme odasına girip bir şeyler seçmeye başladım. Barış duşa gireceğini söyleyince ona da bir şeyler seçtim. Kendime siyah bir sonbahar elbisesi seçmiştim. Çok kalın olmayan bir elbiseydi bu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Barış'a da kendime uygun bir şeyler seçmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Barış'ın duştan çıkmasını beklerken bende saçımı ve makyajımı yapmıştım. Makyaj olarak sadece rimel ve biraz ruj sürmüştüm. Saçımı da at kuyruğu yapmıştım.