Merhabalar, güzel okurlarım harika ve uzun bir bölümle geldim karşınıza tatlı beğenilerinizi ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum.
Sağlıkla kalın. 💙
///Helen aynanın karşısında belki onuncu kez saçlarını sert fırçayla tarıyordu. Öylesine dalgındı ki, ne yolduğu saçlarından ne de yere düşen tutamlardan haberi vardı. İlk önce o kadının kendi odası bildiği odada kaldığını, daha sonra o kadının Alex'e sarıldığı anları hatırladıkça öfkesini saçlarından çıkarıyordu. O anda ikisinin yanına gidip Alex'e hesap sormaya hazırlanıyordu ki, Scott onların yanına gelip Alex'i alıp götürmüştü.
O günden sonra Alex'i bir daha hiç görmemişti. Artık yukarıdaki odada kalmadığını bile fark etmemişti Alex, kalbi acıyla kavrulsa da aklı ona Alex'in kendi odasına uyumaya dahi çıkmadığını bu yüzden fark etmediğini söylüyordu.
"Helencim, o güzelim saçlarına yaptığın eziyet bitmedi mi daha"
Helen teyzesinin yumuşak sesini duyduğu anda gerçek dünyaya adım atmış gibi kendine geldi. Dalgalı saçları iyice kabarmıştı. Göğsünü sıkıştıran sıkıntıyla nefes aldı ve başını onun yanına gelmiş Fiona'nın omzuna dayadı.
"Leydi Lucy'i fazla bekletme istersen"
Leydi Lucy yakın zaman da evine geri döneceği için Lord Wilson bugün onun adına ufak bir veda yemeği ve eğlence düzenliyordu. En yakın arkadaşından birini tekrar kaybediyormuş gibi hissetse de, İrina denen o kadının da gideceği için mutluydu.
"Odana çık da kendine elbise beğen, canım" diyen teyzesine şiddetle karşı çıktı Helen, "Neden odana çıkmak istemiyorsun" diye sorgu dolu gözlerle onu süzen teyzesinden bakışlarını kaçırdı ve "Şey şey- yüzünden odamda büyük bir örümcek gördüm" diye yalan söyledi.
Fiona'nın ona inanmayan gözlerle baktığını görmemek için hemen bakışlarını teyzesinden kaçırdı. Odaya gelen Emma, Helen'e kendi elbise seçeceğini söyleyip yukarı çıkarken Helen bir kez daha pişmanlıkla iç çekti. Emma ona en göz alıcı ve güzel elbiseyi seçip getireceği gün gibi açıktı.
Şu an ki ruh hali bu odadan hiç çıkmamak ve öylece oturmak isterken etrafındaki kadınlar onun tam tersiydi.
///
Helen aynanın karşında kendine baktığı anda çığlık atmamak için zor tuttu. Emma ona açık mor renginde kalp yakalı son derece kadınsı ve hoş elbiseyi seçip getirmişti. Helen eski elbisesini geri giymek için ısrar etse de Fiona ve Emma izin vermemişti.
Dakikalarca taradığı kızıl renkli saçları fazlasıyla hacimli durduğu için çok dikkat çekiyordu.
"Kahverengi elbisemi geri giymek istiyorum" dedi huysuz bir şekilde Helen.
Fiona ve Emma onu duymazlıktan geldiler bir de kapıyı çalınıp bir kız Leydi Lucy'nin Helen'i beklediğini söyleyince, genç kız oflaya oflaya odasından çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU DOLU KALPLER
Historical Fiction!YETİŞKİN İÇERİKLİDİR...! İskoçya'nın küçük bir köyünde büyüyen Galler prensesi güzeller güzeli Helen'nin hikayesini okumaya hazır mısınız? Prenses olması gereken topraklardan daha kundakta bebekken sürülmüştü Helen ve onun kaderi İskoçya'nın bu çet...