Merhabalar tatlı okurlarım, uzun ve oldukça heyecanlı bir bölümle geldim karşınıza yorumlarınızı ve begenilerinizi bekliyorum.
Sağlıkla kalın.💙
////Helen üzerine giydirilen elbisenin sırt kurdelesi bağlanırken boş bir çuval gibi hissediyordu. Burada günler geçiyordu ve Helen'in umudu geçen her dakika da yok oluyordu. Bu günler de iyi olan tek şey o yaşlı pislik herifin ve Zach denen o hastalıklı adamın onun yanına uğramamasıydı.
Umutsuzluk gözyaşları bir bir akarken başında durmuş onun saçlarını okşayan kadın ona destek vermek ister gibi omuzlarını sıktı ve Helen'in gözyaşlarını sildikten sonra genç kıza sarılıp saçlarını okşadı.
Helen, burada durduğu günlerde ona yardımcı olan onu teyzesi Fiona'nın yerine koyduğu bu kadın olmasa ne yapardım diye düşünüyordu.
Umutsuzluk, çaresizlik, hüzün hepsi birer darbe vururken ona Helen bu hapishane de bir ömür kalacağı korkusuyla günden güne daha çok yüzleşiyordu.
Fakat emin olduğu bir şey varsa oda, ne o Zach denilen o adama kendine dokundurtacaktı ne de o sapık yaşlı bunağa. O adamların eline düşmektense ölmeyi tercih ederdi.
Alex'in onu bulacağı umudu da tükenmek üzereydi. Fakat çok sevindiği bir şey vardı oda belki de ömrünün en güzel günlerini Alex'in aşkını tattığı o zamanlarda yaşamıştı. Kalbi onu anımsadıkça ilkbaharına kavuşmuş o güzel çiçekler gibi yüzünü güneşe doğru dönüyordu.
Gözyaşlarının ıslattığı yüzünde buruk bir gülümse oluştu. Odanın önünde duyulan ses yüzünden kadın hemen ondan uzaklaşmıştı. İçeriye giren Zach yüzünde iğrenç şehvete bulanmış sırıtışıyla Helen'in dar ve son derece açık elbisenin içindeki bedenine bakıyordu.
Genç kız bu bakışlar altında midesinin bulandığını hissetse de kılı dahi kıpırdamamıştı. Adamın ona doğru yaklaştığında fark ettiği bir şey vardı adamın elinde uzun siyah bir pelerin mevcuttu.
Helen'in iyice yanına yaklaşmış ve onun uzun kızıl saçlarını eline alıp burnuna götürmüştü." Ah bu kokun en güzel çiçeklerden daha güzel kokuyor, ma parfaite rousse." (Benim mükemmel kızılım.)
Helen adamın içki kokan nefesini duyumsadığı anda korkuyla birkaç adım geriye doğru gidiyordu ki Zach onu belinden tutup kendi bedenine çektiğinde Helen hızla adamın bedenine çarptı.
Helen titreyen bedenini kontrol edemiyordu. Ellerini adamın göğsüne yerleştirdi ve onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştıkça adam onu cezalandırmak ister gibi iyice sokuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU DOLU KALPLER
Fiction Historique!YETİŞKİN İÇERİKLİDİR...! İskoçya'nın küçük bir köyünde büyüyen Galler prensesi güzeller güzeli Helen'nin hikayesini okumaya hazır mısınız? Prenses olması gereken topraklardan daha kundakta bebekken sürülmüştü Helen ve onun kaderi İskoçya'nın bu çet...