!YETİŞKİN İÇERİKLİDİR...!
İskoçya'nın küçük bir köyünde büyüyen Galler prensesi güzeller güzeli Helen'nin hikayesini okumaya hazır mısınız?
Prenses olması gereken topraklardan daha kundakta bebekken sürülmüştü Helen ve onun kaderi İskoçya'nın bu çet...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabalar tatlı okurlarım, oldukça uzun, heyecanlı ve tutku dolu bir bölümle geldim. Bütün okurlarimdan tatlı beğenilerini ve yorumlarını bekliyorum.
Sağlıklakalın.💙 ///
♡Yetişkin içerik mevcuttur.♡
Helen nefesini tutmuş ona adım adım yaklaşan yakışıklı, arzu dolu bakışlarıyla tenini yakan adama doğru dönmüştü. Genç kadın, kulakları yanlış duymadıysa Alex ona aylardır beklediği şeyi söylemişti.
Helen öylesine büyülenmişti ki, dudaklarından tek bir kelime bile dökülmüyordu. Zavallı bedeni Alex'in ona doğru daha da yaklaşması için yalvarmaya hazırdı.
Öyle heyecanlanmıştı ki, yüzünün saçları gibi kızıla bulandığına emindi. Hissettiği duygulardan buz gibi soğuyan avuç içlerini yatağa bastırdı ve yatakta iyice dikleşti.
Onun bu sessizliğini yanlış yorumlayan Alex" Helen, eğer istemiyors-" diye cümlesini tedirginlik ve kararlılıkla tamamlayacaktı ki, Helen yatakta dizlerinin üzerinde doğruldu ve kollarını Alex'e doğru uzatıp." "Ben aylardır bu anı bekliyorum, sana aşık olduğumdan beri bütün benliğim seninle bir olmak istiyor Alex." Diye söylediklerini bitirdiğinde kendi bile inanamamıştı konuşmasına.
Alex onun havadaki ellerini tuttu ve dudaklarına götürdüğü anda Helen, mutluluktan ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Allex'in hafif kirli sakalı genç kızın narin, beyaz yumuşak tenli elini alazlarken sadece bu ufacık dokunuş bile bu gecenin ne denli geçeceğinin habercisiydi.
Alex, onun ince bileklerine öpücükler kondururken, Helen adamın sabrı karşısında tekrar hayran olduğunu hissetti. Alex o sırada Helen'i yavaşça kendine doğru çektiğinde ikisi birlikte büyük yatağın ucundaydılar.
Adam o kadar sıcak ve güçlüydü ki, Helen belki de bütün ömrü boyunca bu anı ve bu kişiyi beklediğini düşündü. Aniden adamın yakıcı istekli dudakları onunkilerin üzerine kapandı.
O anda bir ışık çaktı. Gök gürledi.
Helen, dudakları Alex'inkilere dokunduğu an gözlerini kapattı ve adamın diliyle alt dudağı boyunca ateşli bir iz bıraktığını hissetti. Kendi yüksek sesli kadınsı inlemesini duydu ve bu şehvetli öpücüğe karşılık vermek için adamın kucağına yerleşti.
Bir elini adamın omuzlarına ve ensesine dolarken adamın nemli koyu renk saçlarının arasında gezdirmeye başladı ince parmaklarını. Diğer eliyle ise Alex'in önü açık gömleğinin üzerinden içeri soktu ve adamın çaprazlama kesişen yaralarını ve avcuna değen kusursuz derece sertlikteki kaslarını okşadı.
Parmak uçlarını, Alex'in yumuşak ve yassı meme uçlarından birine sürtünce, adamın karın kaslarının kasıldığını hissetti.
Alex boğuk ve erkeksi bir sesle, "Bana ne yaptığını bilmiyorsun." Diye fısıldadı.
