!YETİŞKİN İÇERİKLİDİR...!
İskoçya'nın küçük bir köyünde büyüyen Galler prensesi güzeller güzeli Helen'nin hikayesini okumaya hazır mısınız?
Prenses olması gereken topraklardan daha kundakta bebekken sürülmüştü Helen ve onun kaderi İskoçya'nın bu çet...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba, tatlı okurlarım bir sitemim var. Düzenli olarak bölüm paylaşıyorum ve okuma sayıları da gayet iyi bir şekilde yükselirken aynı verim beğeni sayılarına ve yorumlara yansımıyor maalesef. Bu da benim hayal gücümü köreltip, yazma isteğime gem vuruyor.
Sağlıkla kalın.💙 /// Ronald nefes nefese Fiona'nın sıcak bacaklarının arasından ayrılıp kendini yana attı, adamın güçlü bedeni sarsılarak yatağa yerleştiği sırada Fiona zevkle iç çekti. Çıplak bedenine örtülen ince çarşafa sarıldı.
Sızlayan kaslarının tatlı ağrısı ona bu dünya üzerindeki en nefis şeyi tattırmıştı. Sevdiği adamla sevişmek, Ronald ona doğru dönmüş çıplak göğsünü saklama gereği duymadan hayranlık dolu gözlerle Fiona'yı seyrediyordu.
Genç kadın kızaran yanaklarına elini bastırdı ve bakışlarını ondan kaçırdı, Ronald ile beraber olmak ilk kocasıyla beraber olmaktan çok farklıydı. İlk kocası kesinlikle duygudan ve arzudan uzak bir adamdı. Tek odak noktası kendi tatminiydi, her şey bittikten sonra sırtını döner uyurdu.
Oysa Ronald, dakikalarca bacak arasındaki o küçük yumruğuyla oynamış ve Fiona'ya oradaki zevk duvarlarını göstermişti. Kadın olmak ne demek Ronald ona gösteriyordu.
Sıcak parmakları içinde gidip gelirken emilen ve ısırılan göğüs uçlarının etkisiyle dağılması ve yepyeni zevk denizinde boğulması uzun sürmemişti. İki saat içinde neredeyse üç kere tatmin olmuştu ama yine de Ronald'ı isteyen bedenine hakim olamıyordu.
"Ne düşünüyorsun, mo bhean"
Ronald onu kollarının arasına alırken Fiona başını adamın sert ve geniş göğsüne yaslayıp oradaki seyrek tüyleri okşarken hülyalı gözlerle adama baktı ve" Henüz karın değilim." Dedi.
Ronald'ın kısılan gözlerindeki oyuncu ışıltılar belli olsa da yalandan kaş çatması karşısında Fiona gülümsedi. İskoç Gaelcesi biliyordu Fiona, Ronald yataktan biraz doğruldu ve Fiona'yı altına aldı. Ufak bir çığlık atıp kıkırdayan Fiona hala gülmeye devam ediyordu ta ki adam nasırlı parmaklarını çarşafın içerisine sokup Fiona'nın düz karnını okşayana kadar.
Ronald kadının nefis bedeninde parmaklarını gezdirirken bir kez daha ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Fiona hem çok güzel hem de harikaydı. İstekle uzun bacaklarını iki yana açan kadının sıcak kadınlığında gezdirdi parmaklarını.
Adam klitorisini yavaş vuruşlarla okşarken, Fiona için bütün zevk tekrar başa dönmüştü, gözlerini kapattı ve adamın sert parmaklarının onu esir almasına izin verdi.
Fakat Ronald parmaklarını onu delirtecek şekilde hareket ettirse de sona ulaşmasına müsaade etmiyordu. Adam sıcak dudaklarını genç kadının boynunda dolaştırmaya başladığı anda Fiona arzuyla yalvarmaya başladı. " Ronald çok yakınım izin ver" diyen ses kendisine ait değilmiş gibi son derece tutkulu ve kadınsıydı.