54.Bölüm

3.5K 295 23
                                    

Merhabalar tatlı okurlarım uzun ve heyecanlı bir bölümle geldim karşınıza tatlı beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabalar tatlı okurlarım uzun ve heyecanlı bir bölümle geldim karşınıza tatlı beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sağlıkla kalın.💙

///

Alex, kaleye girdiğinde elinde dumanı
üzerinde tüten yiyecekleri taşıyan bir kadın gördü. Kadın merdivenlere doğru yönlendiğinde, Alex ona. "Helen bu sabah kahvaltıya indi mi?" diye sordu.

Kadın ilk önce şaşkın gözlerle Alex'e baktıktan sonra toparlandı ve elindeki tepsiyi göstererek." Hayır Lordum, bu da leydimiz içindi odasına götürüyorum." Dediğinde kadın, Alex derin bir nefes alıp kadının elindeki tepsiye uzandı.

"Ben götürürüm."

Kadın Alex'in hareketi ve sözü karşısında gözleri kocaman açılsa da hemen adamın önünden çekildi. Alex, eline aldığı tepsiyi belki gururla taşımıyordu fakat böyle bir şey yaptığı içinde rahatsız hissetmiyordu.

Helen onun için birçok şey yapmıştı. Alex'in ona yemek götürmesi hiçbir şeydi. Uzun koridordan geçerken onu gören askerler şaşırsa da hemen gözlerini kaçıracak kadar profesyonellerdi.

En üst kata odasının olduğu koridora ulaştığı anda Alex, tatlı bir heyecanın vücudun da dolaştığını hissediyordu. Onun yatağında yatan sevdiği kadını görmenin verdiği heyecandı bu.

Kalbi onu düşününce bile hızla atarken, o yumuşacık kızıl renkli, dalgalı saçlarının yastığa dağılışına, bir ok gibi uzun, kıvrık kirpiklerinin gölgesinin pürüzsüz yanaklarına düşmesine ve o gül goncasından taze dudaklarının güzelliğini her sabah yanı başında görüp de, Alex o yataktan nasıl kalkacaktı.

Helen ile evlenmek bir mucize kadar güzel ve büyüleyiciydi fakat Helen'in o nefis tadını alıp onu kadını yaptığı anda genç kadından uzak kalması çok zor olacaktı. Bundan adı gibi emindi.

Derin bir nefes aldı kendine gelmeye ihtiyacı vardı çünkü her hücresi Helen'e hayrandı. Bu da erkekliğine hiç iyi gelmiyordu. Zaten hali hazırda onun sabrının sınırında dolaşan bir Helen vardı etrafında, bir de onu böyle her yerde düşünmek sertleşmesine sebep oluyordu.

Yavaş adımlarla tam odasının kapısına gelmişti ki, odanın kapısının açık olduğunu gördü. Hızla kapıyı açtığında yere çökmüş halde duran Helen'in teyzesini gördü.

Kadın hüngür hüngür ağlıyordu. Alex, korkuyla kadının yanına koştu ve diz çöküp Fiona'nın zayıf kollarından tutup hafifçe sarstı.

Kadın onu gördüğünde ağlaması kesilmese de bakışları değişti.

"Helen nerede" diye bağırdı Alex, sesini kontrol etmek gibi bir kaygısı yoktu. Evet karşısındaki bir kadındı ama Alex'in korkusu da çok fazlaydı.

TUTKU DOLU KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin