Merhabalar tatlı okurlarım oldukça heyecanlı ve uzun bir bölümle geldim karşınıza. Final artık ufuktan görünmeye başlamışken herkesten yorumlarını ve begenilerini bekliyorum.
Sağlıkla kalın.💙
Bölüm sonundaki sürprize göz atmayı unutmayın.🥳///
Jordan telaşla ve korku ile dar merdivenleri tırmanırken titrediğinin farkındaydı. Lanet olası Claire'yi ne diye kalenin en tepesine kapatmıştı. Kendine kıza kıza artık kalan son basamakları da çıktığında uzun koridorun sonundaki Claire'nin kaldığı zindanı gördü.
Kadının kapısına koyduğu iki askerde uyukluyordu. Bu durum karşısında öfkeyle homurdanan Jordan sesli adımlarını askerlerine doğru attı. Uyanan ve birbirlerini dürten askerler Jordan'ın karşısında dik durmaya çalışırken" Sizi işe yaramaz ahmaklar, açın çabuk şu kapıyı." Diye bağırdığı sırada Jordan, panikle kilitli zindan kapısını açmaya çalışan salak asker, anahtarı tam üç kere yere düşürmesi Jordan için bardağı taşıran son damla idi.
Öfkeyle askeri bir kenara savurdu Jordan ve sinirle bir küfür savurup, hızla anahtarı soktuğu delikten kapıyı açtı. Kapının dışında durmak kesinlikle Jordan için çok daha iyiydi.
Kollarını göğsünde birleştirmiş, sırtını duvara dayamış o uzun boylu kadın sanki yıllardır bu leş gibi yerde duran o değilmiş gibi son derece dik ve egemendi. Kadının damarlarında lider olmak için var olan o kudretli kan onu her koşulda sağlam tutuyordu sanki.
Şimdi kapının girişinde Clarie'nin nefret ve tiksinti dolu bakışlarının altında Jordan adeta kendini bir böcek gibi hissetti. Sen güçlüsün Jordan, o ise çürümüş bir kraliçe diye kendine özgüven aşılamaya çalışsa da bunun boş bir çaba olduğunu biliyordu. Bu kadının her durumda ondan baskın olduğu açıktı.
Jordan derin bir nefes aldı ve o sadece basit bir kadın diye kendi kendine içinden geçirdi.
"İki yılın sonunda odamı ziyaret etme nedenin nedir? seni ruhunu iblise satmış hain." Diye öfkesini ve nefretini sanki somut şekilde göstermiş gibi konuşan kadından gözlerini kaçırmıştı Jordan.
Kapının açık kalmasını emrederek içeriye tamamen girdi Jordan. Bu zayıf kadın elbette ona zarar veremezdi ama kadının o güçlü nefret dolu bakışları bile bu adamı korkutmaya yetmişti.
Clarie'nin o zamana meydan okuyan kızıl renkli uzun saçlarına eşlik eden yeşil gözleri sanki hiç acı çekmemiş gibi o yirmi yaşındaki hali gibiydi. Fakat kadının yüzündeki acı çizgileri, kadının aslında göründüğü kadar güçlü olmadığının bir kanıtı niteliğindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU DOLU KALPLER
Historical Fiction!YETİŞKİN İÇERİKLİDİR...! İskoçya'nın küçük bir köyünde büyüyen Galler prensesi güzeller güzeli Helen'nin hikayesini okumaya hazır mısınız? Prenses olması gereken topraklardan daha kundakta bebekken sürülmüştü Helen ve onun kaderi İskoçya'nın bu çet...