"kaçıp gitmenin tablosuna bakıyorsun şuan."
Ateşten🔪
Aptal Ateş! Aptal! Arkadaşların seni bekliyordu, peki sen ne yaptın. Onları yüz üstü bıraktın. Hani senin kardeşliğin sonsuza kadardı. Hani onları asla yalnız bırakmayacaktın. Bir kız yüzünden onların yanına gidemiyorsun neden? Çünkü gördüğün an Aleve olan bütün öfke gemilerin suya batacağını düşünüyorsun değil mi? Yada hayır öfkenle ona zarar vereceğini düşünüyorsun demi?
"Kes sesini!" diye bağırdığımda çevremde birkaç kişi bana bakmıştı. Harika delirdim! Kendi kendime konuşuyorum, kavga ediyorum. Ama haklıydı iç sesim... Dostlarımı en güzel anında yalnız bırakmıştım. İlk konserlerinde yanlarında olacağımı söylemiştim, ama olamadım. Neden peki? Nedeni çok açık, Alev onlarla olacak ve onu gördüğümde öfkem beni esir alacağını, ona zarar vereceğimi adım gibi biliyordum. Bu yüzden gidemiyorum! Allah kahretsin ki gidemiyorum!
"Ş-şey topumu alabilir miyim?" duyduğum çocuk sesi ile kafamı yerden kaldırdım. Minik bir çocuk yanıma gelmişti ve eli ile topunu gösteriyordu. Eğilerek masanın altına kaçan topu alıp ona verdim.
"Al bakalım" diyerek topu çocuğa geri verdim. Minik çocuk gözleri parlayarak bana bakıyordu.
"Ne güzel gözlerin varmış senin böyle" dediğinde istemsizce güldüm, ta ki aklıma o gelene kadar gülmem yarıda kesilmişti. Küçük çocuğun saçlarını okşayıp gözlerine baktım.
"Senin gözlerin benimdekinden daha güzel " dediğimde sanki çocuk gözlerimin içindeki acıyı görerek yanıma oturdu.
"Neden üzgünsün?"
"Üzgün olduğumu nereden çıkardın bakalım?"
"Çunku... " dediğinde gülerek yüzüne baktım. Şuan o kadar sevimli duruyordu ki aklıma Alev ile olan anımı getirmişti. "gözlerin güzel dedikten sonra gözlerindeki pırıltılar gitti. Neden uzgunsun" o an nedense bir aydır içimde tutuğum şeyi daha beş yaşında bile olmayan çocuğa anlattım.
"Çünkü sevdiklerim benden uzaktalar"
"Bu kadarcık mı?" dedi yanaklarını doldurarak ve parlayan gözlerle
"Üzülmeme yetmez mi?
"Geri gelmezler mi?" dediğinde başımı iki yana salladım.
"Gelmezler" dediğimde minik çocuğun gözleri birden parlamaya başladı. Oturduğu yerden kalktı ve zıplamaya başladı.
"Sen git yanlarına" dediğinde bakışlarımı kaçırdım. "Yani gitmemen için bir sebep olmaz. Onları seviyorsan git" dediğinde bakışlarım geri sevimli çocuğa döndü.
"Merih" yabancı bir kadının sesini duyduğumuzda çocuk elindeki topu sıkıca tutarak yanımdan kalktı. "Geliyorum anne" dedikten sonra bana baktı. "Git ona " dedikten sonra annesinin yanına gitmişti. Beni annesine gösterdiğinde kadın gülümseyerek uzaklaşmıştı. Kadında bir tuhaflık sezsem de önemsemedim. Ceketimin cebinden sigara paketini çıkartıp yaktım ve dumanını sertçe üfledim. Çocuğun sesi hala kulağımda çınlıyordu. Git ona...
🔪🔥🍯☠
Alevden🔥
Balım ve Mert yanımdaydı. Onlarda en az benim kadar beklentiliydiler ama artık o beklentileri de yoktu. Çünkü Emir adamla konuşmuştu. Batarist ayarlamışlardı. Mert sürekli arkalara bakıp duruyordu.
"Geleceğini düşünmüştüm" dedi bıkmış bir sesle, belki de gelecekti ama ben varım diye gelmiyordu.
"Benim yüzümden, biliyor sizinle olacağımı, o yüzden gelmedi. Burada olmamam lazımdı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)
Teen FictionBambaşka bir şehirde hiç beklemediği bir hayat Alevi bekliyordu. Annesi ve babasının boşanması ile Bursa'ya taşındılar. Şan şöhret hayatlarını İstanbul da bırakmışlardı. Artık farklı bir hayatları vardı. Taşındığı semtte hiç beklemedik olaylar geliş...