TAKINTILI SOSYOPAT

42.8K 650 405
                                    

Helloo canlarım.

Ufak bir açıklama yapacağım. Bu kitabı geçen sene bitirdim ve hepiniz biliyorsunuz ki Mihri Mavinin Psikopat kitabından esinlenerek (izin alarak) yazdığımı, yeni gelenler, keşfedenler ilk bu yeri okumasını tavsiye ederim. Kitap basıldığı andan beri içerisinde ki benzer yerler tamamen değiştirildi. Ama burada değiştiremiyorum çünkü yorumlarınız siliniyor. O yüzden yeni seriyi okumak isterseniz (Flora yayın evinde, Trendyol ve çiçek Sepetine  Takıntılı Sosyopat) yazarak ulaşabilirsiniz. Sizi çok seviyorum keyifli okumalar

🔥🔪

9 Mart 2010

Dışarıda buz gibi dondurucu bir hava vardı. İşte bu yüzden bizde ailecek sıcacık evimizde oturuyordu. Annem bilgisayar işlerini yaparken lanet olasıca okulun bir yığın ödevi yapıyordum. Babam yine dava dosyaları ile ilgileniyor. Ona gerçekten çok özeniyorum. Bir gün bende onun gibi bir avukat olacaktım. Onun bitirdiği üniversiteyi kazanacaktım. Benimle gurur duymasını istiyorum. "İşte benim aslan oğlum" demesini ve o gözlerindeki mutluluğu görmek istiyorum. Ve bunun içinde çok çalışıyordum. Abime gelir isek o biraz ... Ürkütücü ... Nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Zaman asi biridir. Benden 6 yaş büyüktür. Ve bu dondurucu havada nerede bilmiyorum. Babamla yine tartışmışlardı ve evden bir sinile çıkıp gitmişti.

Babam elindeki görevine masaya bıraktı. Anlaşılan bu seferki davası onu biraz zorluyordu. Annem bilgisayardan kalkıp mutfağa doğru ilerledi. Mutfakta işi bittiği zaman başını kapıdan uzatıp bize seslenmişti.

"Hadi bakalım yemekler hazır" dediğinde babamla birbirimize bakıp gülümsedik.

"Mutfağa kadar yarışalım mı baba?" dediğimde ayağa kalktı ve benim yanımda durdu.

"Seni yeneceğim küçük avukat" diyerek kahverengi saçlarımı bozmuştu.

"Ben seni yeneceğim büyük avukat" dedikten sonra koşmaya başladım.

"Ama bu haksızlık" diyerek babam arkamdan seslenmişti. Mutfağa ilk ben girdiğimde annem gülerek yanıma geldi.

"Kazanan küçük avukat" dedikten sonra masayı işaret etmişti. Sandalyemi çekip oturdum. Babam da karşıma geçmişti. Gülerek bana bakıyordu. Gözleri yanımdaki boş sandalyeye kaydığında derin bir çekmişti.

"Hanım Rüzgar'dan bir haber var mı?" dediğinde abim için endişelenmeye başlamıştı.

"Rüzgar'la konuştum. On dakika sonra geleceğini söyledi" diyerek tabaklarımıza yemek koymaya başladı. Kapı çaldığında annem bize baktı ve gülümsedi.

"Yemeğe yetişti" dedikten sonra kapıya doğru ilerledi. Kapıdan büyük bir gürültü geldiğinde bırakıp babama bakmıştım. Babam korku dolu bakışlarla bana baktı. Ve anneme seslendi. Ama annemden ses gelmiyordu.

"Sen burada dur Ateş." Dedi ve tedirgin bir sekilde masadan kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Ne oluyor? Abim anneme bir şey mi yapmıştı? Yerimde duramayarak mutfağın kapısına doğru ilerledim. Göz ucu ile kapıya baktım. Kapının önünde iki adam vardı. Siyah gömlekli olan annemi boynundan tutuyordu. Annemi bırak diye bırakıp koşacaktım ama korkuma yenik düştüm.

Babam o kötü adamlarla konuşuyordu. Onları İkna Çalıştı. Adamlar kendi aralarında gülerek babama bakıyordu. Babam ani bir hareketle annemi adamları elinden kurtarmaya o siyah gömlekli adam elindeki silah ile iki el ateş etmişti. Silahın sesi kulaklarımda yankılanırken annemin cansız bedeni yere düşmüştü. Bembeyaz halı yavaş kırmızıya boyanıyordu. Adam annemi acımasız bir şekilde öldürmüştü. Gözlerimi annemin cansız bedeninden ayıramıyordum. Hiçbir şey düşünemiyor, hareket edemiyordum. Sadece olduğum yerde anneme bakıyordum. Onun bir daha yanımda olmama düşüncesi beni ... Bitiriyordu ...

Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin