BASKETBOL MAÇI

4.8K 207 165
                                    

"Sadece hiç kimse bu kadar damalarıma basmamıştı!.."

Maç son hızda devam ediyordu, bizimkiler planlı bir şekilde topu kendi aralarında dolaştırıyorlardı. Ateş topu potaya atacağı sırada Yalçın zıplayarak topu elinden almıştı. Hepimiz nefeslerimizi tutmuş bir şekilde maçı izliyorduk. Oğuz hiç düşünmediğim bir hareket yaparak topu kendi takımına çevirmişti. Yalçın ne olduğunu anlamadan Oğuz topu tekrar Ateş'e atmıştı. Ateş gülümseyerek topu potadan geçirdiğinde bizim okulun olduğu yer de büyük alkışlar, tezaurat başlamıştı.

Balım "3. Period'un molasını veriyorlar" dediğinde durup ona baktım. Evet mola veriyorlardı. Herkes kendi yerlerine geçmişti. Balım "Hadi bakalım bizde sıra" dediğinde oturduğu yerden kalkıp sahaya geçtik. Dansımızı yaptıktan sonra koşarak bizimkilerin yanına gitmiştik. Ateş nefes nefese bize bakıyordu. Elime havluyu alıp terini sildim.

"Zorluyorlar sizi ha?" dediğimde Ateş gülerek başını iki yana salladı.

Oğuz "Aklı sıra kendi taktiklerini uyguluyorlar, ama çok belli ediyorlar, kolayca çözebiliyoruz" dediğinde Ateş onu onayladı.

"Evet kaş göz hareketleri ile belli ediyorlar" dediğinde Emir suyundan büyük bir yudum alarak sevgilisine döndü. Onlar kendi aralarında konuşurken Ateş'e geri döndüm.

"Kaç set oynayacaksınız?" dediğimde Ateş gülerek burnumun ucunu hafif sıktı.

"Set değil, period denir " dediğinde gülerek sahanın diğer tarafına baktım. Yalçın hararetli bir şekilde takımına bir şeyler anlatırken Savaşın sesi ile onlara bakmayı bıraktım.

"Topu aldığımızda hızlı bir şekilde koşalım, o Yalçın yada Serkan illaki önümüzü kıracak ama kırdıklarında Oğuzun yaptığı taktiğin bir değişiğini yapacağız. Oğuz geri gidecek gibi yapıp aralarından kaçtı. Bize ise pas verecek gibi yapacağız ama topu kaçıracağız. Sonra-" diye anlatırken anons sesi ile herkes susmuştu.

"Son period için oyuncular yerlerini alsın" duyduğumuz sesle Ateş'in saçlarını bozup yanağından öptüm. "Alın şu maçı artık" dediğimde Balım kolumdan tutarak az önceki oturduğumuz yere geçmiştik. Hakem ortaya geçerek topu havaya doğru fırlattı. Yalçın, Savaştan erken davranıp topu almıştı.

☠🍯🔪🔥

Zaman çok hızlı bir şekilde ilerliyordu. İki okulunda sayıları eşitti. 10'a 10'du. Balıma ne zaman biteceğini sorduğumda köşece olan büyük ekranı gösterdi. Zaman karşı oynuyorlardı. Ve son 5 dakikaları kalmıştı. Yalçın hızlı bir şekilde potaya doğru ilerlerken Mert hızlı bir hareketle topu Yalçının elinden almıştı. Burak, Mert'e doğru koşmaya başladığında Mert çoktan topu Emir'e atmıştı. Emir topu pataya atacağı sırada hiç beklenmeyen bir durum olmuştu. Emir bacağını tutarak yere düştüğünde Balım korkarak ayağa kalkmıştı.

"Emir!" 

"Dur belki bir şeyi yoktur" dediğimde korkarak Emir'e bakıyordu. Emir bacağının üstüne sertçe düşmüştü. Balım beni dinlemiyordu. Serkan özür dileyerek kenara çekildiğinde sağlık ekipleri Emir'le ilgilenmeye başladı. Maç durdurulmuştu. Ateş ve Savaş, Emir'i tutarak yerden kaldırıp kendi yerlerine götürdü. Gözlerimi onlardan çekip bizimkilere çevirdim. Yalçın gülerek Serkan'ın elini sıktığında oturduğum yerden kalktım.

Balım" Alev nereye?" dediğini duyduğumda cevap vermeden onların yerine geçtim. Serkan ve Yalçının arkası dönük olduğu için beni görmemişlerdi.

"Siz ne kadar adisiniz!" dediğimde ikisi gülerek bana dönmüşlerdi. Beni gördüklerinde gülümsemeleri solmuştu.

"Alev, senin-"

Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin