SOSYOPATLAR!

18.8K 554 220
                                    

"Her şeye yeniden başlamak için bazen gitmek gerekir."

Aklım hala o gündeydi. O görüntü aklımdan silip atmak istiyordum. Yerde kanlar içinde dövülen çocuk, kızgın bakışlar, tehditler ve en önemlisi o iki bal rengi gözler... O anı aklıma geldiğinde derin derin nefes alıyordum. Sanki görünmez bir el beni boğuyor gibiydi. Acaba yardım mı etmeliydim? Şuan o çocuk ölmüş müdür? Saçmalama Alev! Ne yapabilirdin. Lan bırakın çocuğu diyerek o iki korkunç kişiye mi dikleneceksin. Ama polisi arayabilirdim. Çok merak ediyorum Alev acaba adresi tarif edebilecek miydin? Sokakları bile doğru düzgün bilmiyorsun. İç sesim yine haklıydı. Ama içimi yiyen bir şey vardı.

Penceremden dışarıyı izliyordum. Gökyüzü çok durgundu. Hiçbir bulut yoktu. Sadece yıldız ve parlak bir dolunay. Dolunay her zaman beni rahatlatıyordu. Eski evimde ay takvimini takip ederdim. Biliyorum çok saçma ama her zaman dolunay olduğu zaman penceremin kenarına oturdum ve elimde bir kitap bir kahve ile ayın çıkmasını beklerdim. Ay gökyüzüne doğru usulca çıkarken bende en sevdiğim kitabımı okurdum.

"Kızım" Annemin sesini duymam ile gözlerimi dolunaydan çekip anneme çevirmiştim.

"Efendim anne" yanıma geldi ve aynı benim gibi pencerenin kenarına oturdu.

"Dünden geri bir garip davranıyorsun. Bir şey mi oldu?" Ah anne dün olanları öğrendiğinde hemen buradan taşınmak istersin ama şuan buna imkanımız yok. Yüzüme sahte bir gülümseye ekledim.

"Hayır bir şey olmadı. Sadece dün kayboldum sanmıştım. O yüzden böyleyim. "dediğimde annem saçlarımı okşadı.

"Merak etme. Yakında alışacaksın. Buraları öğreneceksin. Öğreneceğiz." Dedikten sonra bakışları aynı benim gibi gökyüzüne çevirdi.

"Ay çok güzel değil mi?" dediğinde bende annem gibi aya bakmaya başladım. Derin bir iç çektim.

"Hatırlıyor musun anne? Canımız her sıkıldığında terasa çıkardık. Ve gökyüzüne bakarak birbirimize korku hikayeleri anlatırdık." Dediğim de annemin gözünde o günleri özlediğini görmüştüm. Gözleri dolduğunda hızla kırpıştırdı.

"O kadarda bunamadım küçük hanım" diyerek beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. "Ve evet hatırlıyorum. Sen o zaman olmayan şeylerden bile korkardın. Hatta sen bu güzel dolunaydan bile korkmuştun. " dediğinde gülmeye başladım.

"Haha evet korkuyordum. "dediğimde annem beni geri bırakmıştı. Ve ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi.

"Ben yatıyorum. Sende fazla kitaba dalıp sabahlama. Unutma yarın okulun ilk günü" dedikten sonra odamdan çıkmıştı. Mideme bir kramp girmişti. Boğulduğumu fark ettiğimde pencereyi açtım. Ve buz gibi soğuk havayı ciğerlerime çektim. İçimde yersiz bir korku oluşmuştu. Birden üşümeye başladığımda pencereyi kapattım ve elimdeki kitabı alarak yatağım doğru ilerledim.

Yatağıma oturdum ve kitabımın kaldığım sayfasını açtım. Gözüme çarpan ilk sözü sesli bir şekilde okudum.

"Her şeye yeniden başlamak için bazen gitmek gerekir." Sözü okuduğumda gözlerim büyümüştü. Bende yeniden başlamak için doğdum, büyüdüğüm, dostlarımın olduğu şehirden gitmedim mi?

********************

"Alev kızım kalk hadi. Geç kalacaksın" Annemin kızgın sesi ile gözlerimi aralamıştım .Ama penceremden yansıyan güneş yüzüme geldiği için gözlerimi geri kapattım.

"Kızım kalkar mısın?" dediğinde oflayarak yerimde doğrulup anneme baktım. Ellerini beline koymuş bana bakıyordu.

"Sana da günaydın annecim."

Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin