İSTANBUL YOLCUSU KALMASIN

4.9K 219 224
                                    

"susmuş bir kadın için bitmiş bir adam demektir"

"Ateş senin ne işin var burada?" dediğimde ellerinin kapının iki yanına koymuştu bana bakıyordu.

"Konuşmamız lazım" dediğinde içeriden Oğuz'un gülme sesini gelmişti. Ateş kaşlarını daha çok çattı.

"O-Oğuzun sesi mi?" dediğinde dik durarak başını salladım.

"Evet Oğuzun sesi" dediğinde Ateş böyle durmamı beklemiyordu. Kaşlarını çatarak bana boydan baktı.

"Değişiyorsun" dediğinde hafifçe gülümsedim. "Değişmiyorum, güçleniyorum! Sana kafa tutmak için güçleniyorum" dediğinde Ateş sinirle gülmeye başladı.

"Bana kafa tutamazsın"

"Emin misin?"

"Evet, çünkü-"

"Çünkü ne? Korkuyor musun senden? Kaçıyor muyum? Ah hayır Ateş. " diyerek bir adım ona doğru yaklaştım. "Bana bak, senden ne korkuyorum, nede kaçıyorum. Bunları yapan sensin. Korkup kaçan sensin. Ben sadece senin geri dönmen ve beni dinlemen için aptal gibi planlar yapıp çabaladım. Ama anladığım bir şey var. Sen gerçekten beni sevmemişsin. " dediğimde Ateş sanki dediklerini hiç dinlememiş gibi bana soru sordu.

"Oğuz neden burada?"

"O kadar anlattıklarımdan bunu mu anladın?"

"Oğuz, neden, burada Alev. Lafımın ikiletmesinden hoşlandığımı biliyorsun"

"Allah Allah! Sana hesap vermek zorunda mıyım ben? Bakıyorum, hayır sana hesap vermek zorunda değilim. Önceden sevgilim olsan belki, ama şimdi hiçbir şeyimsin, sen arkadan gözü yaşlı bir kız bıraktın. Ve gittin. Ben delirdim ağlamaktan, bittim tükendim. Şimdi evime kadar gelip Oğuz neden burada diyemezsin." Dedikten sonra canının yanması için güldüm. "Belki de senin açtığın yaraları o sarıyordur" dediğimde yıkılarak gözlerimin içine baktı. Gözlerini kapattı. Sakin kalmaya çalışıyor gibiydi. Aniden gözlerini açıp evime girdi. Beni es geçerek yemek masasına doğru ilerledi. Oğuzun yakasından tutup kaldırdı.

"Sevdiğim kadının evinde, masasında ne işin var lan! Amacın ne bu sefer!"

"Ateş!"

"Alev! " diye bağırdığında sinirden çıkan damarları gördüm. Oğuz hızla Ateş'in elinden kurtuldu. Tekrar üstüne gideceği sırada Oğuzun önüne geçtim. Ve Ateşi geriye doğru ittim.

" Ateş defol git evimden! Hem bana kalıcı bir yara açıyorsun, üstüne bir de böyle davranıyorsun. Evimden de hayatımdan da çık git!" Bu biraz ağır olmuştu sanki. Hayır ağır olmadı, hak ediyor, 1 ay seni ne hale getirdi. Sen bir ayda resmen 10 yaş daha arttırdın. Şimdi sakin geri çekilmiyorsun Alev! Sakın!

"B-benim açtığım yaralar mı?"

"Evet senin açtığın yaralar" diyerek bileklerimi gösterdim. Ateş hüzünle ve acı ile karışmış gözlerle bana baktı. "Haklısın, sana yara açtım, başından beri seni dinlemem lazımdı. " dediğinde sinirden güldüm.

"Benim bir aydır çabaladığım şeyi, senden vazgeçince mi anladın Ateş? Üzgünüm seninle ve benimle olan tiyatromuz sona erdi. Sen tiyatrodaki rolüne geç kaldın. Bense sahnede gösterimi sundum. Şimdi perde kapandı. Roller değişti. Anlatabiliyor muyum? Beni daha fazla sinirlendirmeden defol git evimden, zaten kovula, kovula kapının nerede olduğunu biliyorsundur." Dediğimde Ateş üzülerek ve dolan gözlerle bana baktı. Sonra hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdü. Kapıyı kapatacağım sırada arkası dönük dolan gözlerle omzunun üstünden baktı.

Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin